Çatal şeytana yakışır
Yemek sofralarına gelen yiyeceklerin çok ilginç öyküleri tarihten bugünlere ulaşmıştır. Birçoğu düşündürür, birçoğu da bilinmedik ipuçları içerir. Örneğin; filozof Pisagor’un sofra kuralları, 10’uncu yüzyılın en sevilen et yemeği, Avrupalıların mısıra neden Türk adı verdiği, yazıtlarda soğandan ilk ne zaman ve nerede bahsedildiği, çatalı kimlerin şeytani bir lüks olarak gördüğü gibi…
Yemek, uzun bir yolculuğun ürünüdür. Keşfedilişinden bugüne kadar yaptığı yolculuklarda ardında çok ilginç öykü, bilgi biriktirmiştir. Birçoğu bir masal gibidir, insan inanmakta zorlanır. Birçoğu düşündürür, birçoğu da bilinmedik ipuçları içerir.
Yıllardan beri yemek kitaplarını toplarım. Kiminde tarifler, kiminde bilgiler sıralanmıştır. Bu kitapların sayfalarını karıştırırken zamanın nasıl akıp geçtiğini şaşırırım. O kitapları okurken zaman hızlı akan bir dereye döner sanki.
Unutmayayım diye ilginç satırları defterime not ederim. Bu yazıda bu notlarımdan bazılarını sizinle paylaşacağım. Umarım hoşunuza gider.
GAZ YAPAN YİYECEK YASAK!
* Yunanlı filozof Pythagoras'ın (Pisagor) takipçileri, bir arkadaşın evinde kesilmeyen herhangi bir hayvanın etini yemezlerdi. Ayrıca tanrılara adanmayan herhangi bir hayvanı da öldürmezlerdi. Hayvansal ürün olduğu için yünlü giysiler giymezlerdi. Gaz yapacak yiyecekleri yemek de yasaktı. Çünkü gaz çıkartırken, ruhun da vücuttan kaçabileceğinden korkarlardı.
EN SEVİLEN ET YEMEĞİ…
* Umberto Eco'ya göre köfte 10. yüzyılda en sevilen et yemeği idi. Köfte kalitesinin ve standardizasyonunun bozulmaması için yönetim birtakım kurallar koymuş ve köfteci dükkanlarının yalnızca........
© Gazete Pencere
