menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Meydana Çıkmak

9 1
22.03.2025

Antik Yunan medeniyetinde yaşayan bir Atinalı, sokakların herhangi birinden meydana ulaştığında baharın geldiğini müjdeleyen Atinalı genç kızların raks etmesiyle karşılaşırdı. Meydan boyunca ilerleyen Atinalının adımları geniş, bedeni çevresiyle ilintili, bireysel değil toplumsaldı. Göz göze geldiği herkes ile selamlaşarak, açık mahkeme salonunun kapısında durarak içeride neyin, kimin davası görüldüğünden haberdar olarak, arzu ediyorsa dava sürecine katılarak ya da katılmayarak meydandaki gezintisine devam ederdi. Stoaların ön ve açık cephesinde masalarda oturmuş filozofların, öğrencilerin felsefi sohbetlerine katılabilir, dinleyici olabilirdi. Konuşmalara kulak kabartırken göz ucuyla merdivenlerde, renkli kıyafetiyle elindeki nesneleri maharetle çeviren jonglöre bakabilirdi, hani zihnindeki düşünceleri senkronize bir dizge içinde yeniden ve yeniden ele alırmışçasına...

İKTİDARIN SESİNİ KUŞAT

Biraz yol yürümeyi göze alarak parlamento binasının açık kapısından içeri girip, Atina şehrinin yönetimine söz alarak, elini kaldırarak oy verme sureti ile katılabilirdi. Üstelik bu katılımı ortak bir havuz içinde biriktirilen paranın bir kısmı kendisine ödenmek suretiyle karşılık bulurdu. Sanatsız olmazdı; günün önemli bir bölümünde ve dönüşümlü olarak sahnelenen tiyatro oyununa istediği gibi girebilir, son sahnede öykü akışına müdahale edebilir, düşlediği dünyanın hallerine direkt katılımcı olabilirdi. Meydanda ticaret yoktu. Herhangi bir mal alımı satımı meydan dışında ve evlerin giriş katlarında gerçekleşirdi. Atinalı ahiretle olan bağını henüz yere inmemiş tanrıların ulaşılmaz gökyüzünde yer........

© Gazete Pencere