İnsan kendini hangi karede yakalar?
Üzerinden zaman geçmesini bekledim. Bugün son kez bakıp, hala aynı fikirdeysem yazacağım dedim. Buyurun bir utanç yazısına (onlar adına utanmaktan bahsediyorum).
Bazı fotoğraflar var, insana kendini hatırlatmaz; kendinden ne kadar uzaklaştığını gösterir. Bir gülümsemenin ucunda zoraki bir sabır, bir el sıkışmasında hesaplı bir kibarlık, bir bakışta o kadrajdan çıkmak isteyen bir akıl gizlidir.
Bir fotoğraf makinesi, insanın kılıfını değil de çıplak halini yakalar. O yüzden tarih, sarf edilen kelimelerden ziyade fotoğraf karelerinden utanır. Yıllar sonra “o fotoğraf karesinde olmamalıydım” diyen politikacılar yok mudur… Bir selamın, bir masanın, bir gülümsemenin ömrü kadar değil miydi her şey? “Düşüncemiz değişmedi, biz öyle........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d