menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Biyopolitika Kıskacında Huzursuz Bir Ölü: Cromwell’in Başı Nerede?

20 0
10.08.2025

İngiltere İç Savaşı, Kral I. Charles ve parlamento üyelerinin, kralın gücünü kontrol altına alacak reformlar konusunda anlaşamamaları üzerine çıkmıştı. Cromwell, Kraliyet yanlılarına karşı parlamentonun yanında savaştı, etkileyici bir hatip, iyi bir askerdi. I. Charles’ın idam emrinin imzacılarından biriydi, kralın idamından sonra monarşiyi ve Lordlar Kamarası’nı lağvetmiş ve İngiltere’yi bir Cumhuriyet haline getirmişti. 1653’te İngiltere, İrlanda ve İskoçya’nın “Koruyucu Lord”u (Lord Protector) olarak yemin etti.

1658’de sebebi açıklanamayan yüksek ateş nedeniyle öldüğünü söyleyen kaynaklar var, bazılarıysa böbrek ya da idrar yolu enfeksiyonu nedeniyle öldüğünü yazıyor ki bu enfeksiyonlar yüksek ateşi açıklıyor. Otopsisi sırasında beyninin incelenebilmesi için kafatası açıldı, ardından mumyalandı. İngiltere, Koruyucu Lord’larına “krallara yaraşır” bir cenaze töreni düzenlemişti. O gün için çok yüksek bir tutar olan 60 bin sterline yapılan tantanalı cenaze töreninden önceyse, üzerinde gerçeğine çok benzer bir heykelinin bulunduğu tabutun içinde iki ay boyunca sergilendi. Sonunda geçmiş kral ve kraliçelerin de son durağı olan Westminster Abbey’deki bir mezara defnedildi.

Cromwell’in son sözleri bir kehaneti andırıyor: “Zavallı bir kurtçuğun tozunu çiğnemek isteyenleri bağışla; onlar da senin halkındır.” II. Charles, gerçekten de onun tozunu çiğneyecekti.

Postmortem Linç

Cromwell’in Westminster Abbey’deki “huzur içinde uyuma” hali uzun sürmedi. İdam edilen kralın oğluyla birlikte Stuart monarşisi de geri dönmüştü. II. Charles’ın ilk emri, babasını idama götüren herkesin idam edilmesiydi.

Oliver Cromwell, John Bradshaw ve Henry Ireton’ın cesetleri, 30 Ocak 1661’de (Kralın idamının 12. yıl dönümünde) mezarlarından çıkarıldı, Westminster Hall’den sürüklenerek sokağa, ardından Holborn’daki bir meyhaneye ve en sonunda da Old Bailey Mahkemesi’ne götürüldüler. Burada bir yargıç, “ölü hainler” hakkındaki hükmünü açıkladı: “İdam”

Cesetler, açık tabutların içinde ve Londra sokaklarından geçirilerek Tyburn’deki (günümüzde Merble Arch) darağacında asıldılar. Bir görgü tanığına göre, Cromwell’in ikinci kez ölen bedeni “sabah sekizden öğleden sonra dört sularına kadar ipte bırakılarak halka teşhir edildi” ve ardından hainlerin başları kesildi. Gelenek gereği Cromwell’in başının kesilmesi için sekiz darbe gerekiyordu.

Baş, üzerine metal bir sivri uç takılmış yaklaşık 6 metre yüksekliğinde bir ahşap direğe geçirildikten sonra, Westminster Hall’un çatısına yerleştirildi. Metal sivri uç ve baş bir daha asla ayrılmayacaktı. Ne yazık ki, Cromwell’in başının tuhaf öyküsü yeni başlıyordu.

Kamusal alandan fetiş nesnesine...

Cromwell’in başı, metal uçlu bir meşe sırığa saplı ürkütücü bir turistik nesne olarak Westminster Hall’un çatısında 30 yıl kaldı. (1681’de çatıda yapılan bir tadilat sırasında kısa süreliğine kaldırıldı.) Antroplog Francis Larson kesilmiş ve bulunmuş başlar hakkında yaptığı ilginç çalışmasında “Cromwell’in kesik başı tıpkı Cumhuriyetçi idealleri gibi içi boş ve ölüydü, Westminster Hall’un çatısında bir kukla gibi yerini koruduğu sürece, hiç kimsenin onu unutmasına izin verilmeyecekti.” diyor. Cromwell, kralın kuklasına dönüşmüş olarak halk sahnesine geri dönmüştü.

Cromwell’in kesik başı, II. James’in saltanatının sonlarına doğru Londra’yı vuran büyük fırtınaya dayanamadı. Başı tutan meşe sırık kırıldı ve baş bir muhafazın ayaklarının dibine düştü. Muhafızın, başı alarak evine götürdüğü ve şöminesinin bacasına sakladığı, dönemin anlatılarında yer buluyor. Muhafız, başı elinde bulunduran kişileri onu iade etmeye çağıran ilanları ve bunu yapana verilecek hatırı sayılır ödülü görmesine rağmen, korktuğu için başı geri vermeye cesaret edemedi. Muhtemelen cezalandırılıcağından korkuyordu ve bu tuhaf nesneyi ölene kadar saklamaya karar verdi. Ölüm döşeğinde ise başı nereye sakladığını kızına söyledi. Söylentiye göre muhafızın kızı, Cromwell’in başını sattı.........

© Gazete Pencere