ZORLUKLAR YURDU
Her çocuk doğarken ağlar. Anne rahmine alışan çocuk, orayı anayurdu olarak bilip alıştığı için; oradan hiçbir zaman ayrılmak istemez. Hem neden istesin ki, gıdası eksiksiz ikram ediliyor, havası, oksijeni, istirahat alanı tam istediği gibi. Ondan dolayı, anne rahminden ayrılmak için süresi dolan her çocuk; daha doğar doğmaz başlar ağlamaya. Gurbet diyarına, zorluklar yurduna, bela ve mihnet vatanına gönderildiği için... Nasıl ağlamasın ki, kahrı, cefası, zoru bu kadar çok olan fani bir dünyaya ağlanmaz mı? Hem de çok, ağlanılır.
Aslında bu bir yönüyle, asli olan vatanından gurbet diyarına gönderildiği sürgün hayatına ağlaması demektir! Musîbetler ve zorluklar yurdu veya güzergahı olan dünyada, dertlerin, mihnetlerin, bela ve sıkıntıların ardı arkası kesilmez! Açlık, sefalet, hastalık, yoksulluk, savaşlar, zulümler,........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein
Rachel Marsden