ALLAHÜ TEALA’NIN MERHAMETİ SONSUZDUR
Muhterem Kardeşlerim…
Her yazımızda olduğu gibi, sizlere önemli konuları öncelikle sahih kaynaklardan, Tam İlmihal Saadeti Ebediyye, İmamı Rabbani Hazretlerinin Mektubat, Hakikat Kitab Evinin İhlas Yayınlarından faydalanarak sizleri bilgilendirelim istiyoruz.
Efendim;
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Bir kul, Rabbine az da olsa yaklaşırsa, Rabbi, ona daha çok yaklaşır. Kalbimizi Ona çevireceğiz. Kul, “Yâ Rabbî” diye seslenince, cevap verir, “Lebbeyk! Ey kulum! Ne istiyorsun?” der. “Af istiyoruz” diyeceğiz. Seyyid Abdülhakim Arvâsî hazretleri, “Rabbimizle bizim muamelemiz, Mevlâlık ve Abdiyettir” buyuruyor. Abdiyet, kulluk ve kölelik demektir. Allahü Teâlâ, “Benden isteyin, kabul ederim” buyuruyor. İhlâsla isteyeceğiz. Rabbimize yalvaracağız. Hatamız, kusurumuz, eksiğimiz çok, niyetlerimiz karışık, ama O yine de affeder, ihsanıyla muamele eder.
Günah işleyince, üzülelim. Dünyada verdiği sıkıntıları, günahlarımızın cezası olarak düşünelim. “Elhamdülillah, cezamızı dünyada verdi” diyelim. Allahü Teâlâ Hadis-i Kudside, “Beni kalbi kırık olan kullarımın yanında arayın”, yani “Onların dualarını kabul ederim” buyuruyor. Dünya dertleri, mümin kullar için bir nimettir. Dünya zaten Zıll-i Zaildir, geçici bir gölgedir, gelip geçer.
Günahlarımız dağ kadar olsa da, Onun rahmeti, merhameti sonsuzdur. Allahü Teâlâ hem affeder, hem de iyilikleri ihsan eder. “Allahümme inneke afüvvün kerîmün tuhibbül afve fa’fü annî” duasını çok okumalı. Bu dua, “Yâ Rabbî, elbette sen günahları affedicisin, ihsan edicisin. Affetmeyi çok seversin, öyleyse beni affet yâ Rabbî” demektir. Bunlar hep Allahü Teâlâ’nın, günahkâr, nefsine........
© Gazete İpekyol
