BOYKOTUN PSİKOLOJİSİ
Boykot, toplumsal olaylara karşı verilen tepkilerin en dikkat çekici biçimlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu tepki sadece bir ürünü satın almamak değil, ben buradayım ve bu duruma karşı çıkıyorum, yaptıklarınızı onaylamıyorum, reddediyorum demenin, kararlı bir duruş göstermenin yolu haline geliyor. Psikoloji bilimi boykot etme kararı alan bireyin duygusal, sosyal ve ahlaki süreçleri de yaşadığını belirtiyor. Boykot sadece bir şeyi reddetmeyi değil, bireyin kontrol hissini kazanmasına da olanak sağlıyor. Bir olay veya durum karşısında öfke, hayal kırıklığı, çaresizlik gibi duygularla karşı karşıya kalan bireyin boykot aracılığıyla ben de varım ve bu duruma karşı çıkıyorum düşüncesini somutlaştırıyor.
Sosyal kimlik kuramına göre insanlar, kendilerini ait hissettikleri gruplarla özdeşleşiyor, grup normlarını benimsiyor ve o normlara aykırı olan davranışları reddediyor. Birey bir kurumu, markayı, başka bir bireyi veya ülkeyi boykot ederken özünde kendini korumaya, bir gruba, topluma ya da bir ideolojiye aidiyet hissetmeye ve kendi değerlerini görünür kılmaya çalışıyor.
Özellikle sosyal medyanın etkisiyle,........
© Gazete İpekyol
