Konyalı bir hocamız bir talebesiyle birlikte umreye gitmiş. Talebesi hocasına çok hürmetkâr davranmış ve hizmette kusur etmemiş. O kadar koşuşturuyormuş ki, kafiledekilerin dikkatini çekmiş. Onlardan biri hocaya sormuş: “Bu senin oğlun mu?” Hoca: “Oğlum olsaydı hiç bu kadar hizmet eder miydi?” diye cevap vermiş.

Bu cüz’i bir olay, ama günümüzde ana babasına duyarsız kalan nice hayırsız evlat bulunduğu gerçeğine dikkat çekiyor. Ana-babasına hizmette kusur etmeyen, duyarlı davranan hayırlı evlatlar da vardır, onları tenzih ederiz. Ancak ne yazık ki bu hayırlı evlatların çoğunlukta olmadığı da bir gerçektir. Erkeklere oranla kadınların ana babalarına daha hayırlı oldukları tartışmasızdır.

Kadınlarda olağanüstü bir şefkat ve fedakârlık bulunduğu bir gerçektir. Aynı şekilde akılalmaz bir tarzda erkeklerden fazlaca içtenlik ve sadakat gibi muhteşem duygularla da donatılmışlardır.

Hangi taziyeye gitseniz, oradaki herkesten daha fazla ön plana çıkmış, ağlamaktan gözleri şişmiş, kan çanağına dönmüş bir kadın görürsünüz. Bu kadın, vefat edenin ya annesi ya da ablasıdır. Hangi düğüne gitseniz, yine sevincinden yerinde duramayan, ne yapacağını şaşırmış, hizmet için sağa sola koşuşturan bir kadın görürsünüz. Soruştursanız bu kadının da damadın ya annesi veya ablası olduğunu anlarsınız.

İtiraf edelim ki kederde de sevinçte de dikkat çekici bir tarzda daha fazla öne çıkan, erkekler kusura bakmasın ama kadınlarımızdır. Üzücü olsun sevinçli olsun her olayda içtenlikleriyle, sadakatleriyle her zaman öndedirler.

Sakın yanlış anlaşılmasın, hazin bir olayda elbette acıyı paylaşmaya gelen herkes samimidir, baba da erkek kardeşler de acıyı en derinden hissederler ama kadının duygularına hiç kimse yetişemez. Sevinçte de durum aynıdır. Kadınlara bahşedilen bu haller Allah’ın merhametinin........

© Gazete İpekyol