Unutmaya Çalıştıkça Hatırladıklarım
İnsanın belleği kimi zaman inatçı bir çiçek gibi. Üzerine ne kadar toprak atılsa da, ne kadar bastırılmak istense de bir gün bir yerden filizleniyor. Ben de yıllar boyunca bazı anıları toprağa gömdüğümü sandım. Oysa sadece üzerini örttüm.
Ne zaman ki bir şarkı duysam, bir kokuyla karşılaşsam, hiç beklemediğim anda karşıma çıkıyorlar. Hatırlamak istemediğim yüzler, yeniden duyduğum cümleler, kalbime dokunan ama aynı zamanda canımı yakan hisler. Bir gün bir sokakta yürürken, uzaktan gelen simitçinin sesi bana çocukluğumu hatırlattı. Sabahları evin içinde dolaşan o telaş, annemin mutfakta hazırladığı kahvaltı, babamın ayakkabısını aceleyle giyişi gözümün önünde canlandı. Üzerinde hâlâ ütü buharı tüten bir gömlekle evden çıkışını, arkasından kapıyı sessizce kapatışını dün gibi hatırladım.
Zamanın üzerinden yıllar geçmiş olsa da, o görüntü belleğimde tazeliğini koruyordu. Unuttuğumu sanmıştım, oysa sadece gizlemişim. Pazar yerlerini de unutamadım. Tezgâhların arasında yürürken satıcıların bağırışları, sebzelerin kokusu, kalabalığın içindeki canlılık bana çocukluğumu yeniden yaşatıyor. Annemin elime tutuşturduğu fileyi sıkı sıkıya kavrayışımı,........
© Gazete İlk Sayfa
