Hayat şartlarının bedenlerdeki etkisi; Huzursuzluk
KONUYA girmeden önce İnşaat Mühendisleri Odası Samsun Şube'sinin Başkan Hüseyin Talak önderliğinde düzenlediği törende şahsıma layık görülen 'Onur Ödülü' nedeniyle kutlayan tüm dost ve meslektaşlarıma şükran duygularımı sunuyorum.
Hayatımı kazanma ve idame ettirme yolunda bugüne değin mesleğimin hep tek ve önde olduğu bir yaşam sürecinde, bu sürecin ödüllendirilmesinin düşünülmesi takdire değer görüyorum.
Huzursuzluk konusuna gelince;
'YAŞANMIŞ ve yaşanacak yılların her bedende birtakım etkilerinin olması doğal bir gelişme.
Etten, kemikten yapılmış insanoğlunun geçen süreçten etkilenmesini sorgulayamayız.
Herkesin bir yaşam öyküsü var.
Bu öykünün süslendiği ve eşleştirilmeye çalışıldığı bir hayal var.
Yapılan, yapılamayan.
Yaşanan, yaşanılamayan.
Mutlu, mutsuz eden…
Hayata karamsar veya iyimser bakmaya neden olan gelişmeler var.
Hayaller, karamsarlıklar.
Ulaşılan, ulaşılmayan hedefler var.
Hayatım akışı içindeki zorluklarla baş eden, edemeyen.
Mücadeleye devam eden, pes eden var.
Saydıklarımı yaşamayı bir kenara bırakın,
Söylemek, okumak bile yorucu…
Kim hayatını mutsuz, karamsar kılacak bir yaşam öyküsüyle buluşmak ister ki?
Elbette istemez.
Öyle söylendiği gibi, 'Fakirlik, çaresizlik, umutsuzluk' bir imtihan vesilesi değildir.
Hele, hele sizi yönetenlerin oluşturduğu şartlarla bu süreci yaşamayı, ' Kadersizlik bellemek' hiç hakkaniyetli değildir.
İstenmediği halde bunları yaşayan insana ne olur?..
Önce mutsuz olur.
Sonra huzursuz.
Mutsuz ve huzursuz insanın geniş gönüllü, sabırlı olması beklenmez.
En ufak bir şey de infial eder.
O nedenle; 'Gürültü tartışması kanlı bitti' tartışması başlığı ile tanımlanan haberde insanların ruh hallerini belirleyen onların yaşadıkları ve yaşatılanlardır.
Yaşatılanın adı; 'Huzursuzluktur!'
Huzursuzluğu yaşayan insanlardan sakin ve akil davranmalarını beklemek ise abesle iştigaldir.
Hayatımı kazanma ve idame ettirme yolunda bugüne değin mesleğimin hep tek ve önde olduğu bir yaşam sürecinde, bu sürecin ödüllendirilmesinin düşünülmesi takdire değer görüyorum.
Huzursuzluk konusuna gelince;
'YAŞANMIŞ ve yaşanacak yılların her bedende birtakım etkilerinin olması doğal bir gelişme.
Etten, kemikten yapılmış insanoğlunun geçen süreçten etkilenmesini sorgulayamayız.
Herkesin bir yaşam öyküsü var.
Bu öykünün süslendiği ve eşleştirilmeye çalışıldığı bir hayal var.
Yapılan, yapılamayan.
Yaşanan, yaşanılamayan.
Mutlu, mutsuz eden…
Hayata karamsar veya iyimser bakmaya neden olan gelişmeler var.
Hayaller, karamsarlıklar.
Ulaşılan, ulaşılmayan hedefler var.
Hayatım akışı içindeki zorluklarla baş eden, edemeyen.
Mücadeleye devam eden, pes eden var.
Saydıklarımı yaşamayı bir kenara bırakın,
Söylemek, okumak bile yorucu…
Kim hayatını mutsuz, karamsar kılacak bir yaşam öyküsüyle buluşmak ister ki?
Elbette istemez.
Öyle söylendiği gibi, 'Fakirlik, çaresizlik, umutsuzluk' bir imtihan vesilesi değildir.
Hele, hele sizi yönetenlerin oluşturduğu şartlarla bu süreci yaşamayı, ' Kadersizlik bellemek' hiç hakkaniyetli değildir.
İstenmediği halde bunları yaşayan insana ne olur?..
Önce mutsuz olur.
Sonra huzursuz.
Mutsuz ve huzursuz insanın geniş gönüllü, sabırlı olması beklenmez.
En ufak bir şey de infial eder.
O nedenle; 'Gürültü tartışması kanlı bitti' tartışması başlığı ile tanımlanan haberde insanların ruh hallerini belirleyen onların yaşadıkları ve yaşatılanlardır.
Yaşatılanın adı; 'Huzursuzluktur!'
Huzursuzluğu yaşayan insanlardan sakin ve akil davranmalarını beklemek ise abesle iştigaldir.
Huzursuzluk konusuna gelince;
'YAŞANMIŞ ve yaşanacak yılların her bedende birtakım etkilerinin olması doğal bir gelişme.
Etten, kemikten yapılmış insanoğlunun geçen süreçten etkilenmesini sorgulayamayız.
Herkesin bir yaşam öyküsü var.
Bu öykünün süslendiği ve eşleştirilmeye çalışıldığı bir hayal var.
Yapılan, yapılamayan.
Yaşanan, yaşanılamayan.
Mutlu, mutsuz eden…
Hayata karamsar veya iyimser bakmaya neden olan gelişmeler var.
Hayaller, karamsarlıklar.
Ulaşılan, ulaşılmayan hedefler var.
Hayatım akışı içindeki zorluklarla baş eden, edemeyen.
Mücadeleye devam eden, pes eden var.
Saydıklarımı yaşamayı bir kenara bırakın,
Söylemek, okumak bile yorucu…
Kim hayatını mutsuz, karamsar kılacak bir yaşam öyküsüyle buluşmak ister ki?
Elbette istemez.
Öyle söylendiği gibi, 'Fakirlik, çaresizlik, umutsuzluk' bir imtihan vesilesi değildir.
Hele, hele sizi yönetenlerin oluşturduğu şartlarla bu süreci yaşamayı, ' Kadersizlik bellemek' hiç hakkaniyetli değildir.
İstenmediği halde bunları yaşayan insana ne olur?..
Önce mutsuz olur.
Sonra huzursuz.
Mutsuz ve huzursuz insanın geniş gönüllü, sabırlı olması beklenmez.
En ufak bir şey de infial eder.
O nedenle; 'Gürültü tartışması kanlı bitti' tartışması başlığı ile tanımlanan haberde insanların ruh hallerini belirleyen onların yaşadıkları ve yaşatılanlardır.
Yaşatılanın adı; 'Huzursuzluktur!'
Huzursuzluğu yaşayan insanlardan sakin ve akil davranmalarını beklemek ise abesle iştigaldir.
'YAŞANMIŞ ve yaşanacak yılların her bedende birtakım etkilerinin olması doğal bir gelişme.
Etten, kemikten yapılmış insanoğlunun geçen süreçten etkilenmesini sorgulayamayız.
Herkesin bir yaşam öyküsü var.
Bu öykünün süslendiği ve eşleştirilmeye çalışıldığı bir hayal var.
Yapılan, yapılamayan.
Yaşanan, yaşanılamayan.
Mutlu, mutsuz eden…
Hayata karamsar veya iyimser bakmaya neden olan gelişmeler var.
Hayaller, karamsarlıklar.
Ulaşılan, ulaşılmayan hedefler var.
Hayatım akışı içindeki zorluklarla baş eden, edemeyen.
Mücadeleye devam eden, pes eden var.
Saydıklarımı yaşamayı bir kenara bırakın,
Söylemek, okumak bile yorucu…
Kim hayatını mutsuz, karamsar kılacak bir yaşam öyküsüyle buluşmak ister ki?
Elbette istemez.
Öyle söylendiği gibi, 'Fakirlik, çaresizlik, umutsuzluk' bir imtihan vesilesi değildir.
Hele, hele sizi yönetenlerin oluşturduğu şartlarla bu süreci yaşamayı, ' Kadersizlik bellemek' hiç hakkaniyetli değildir.
İstenmediği halde bunları yaşayan insana ne olur?..
Önce mutsuz olur.
Sonra huzursuz.
Mutsuz ve huzursuz insanın geniş gönüllü, sabırlı olması beklenmez.
En ufak bir şey de infial eder.
O nedenle; 'Gürültü tartışması kanlı bitti' tartışması başlığı ile tanımlanan haberde insanların ruh hallerini belirleyen onların yaşadıkları ve yaşatılanlardır.
Yaşatılanın adı; 'Huzursuzluktur!'
Huzursuzluğu yaşayan insanlardan sakin ve akil davranmalarını beklemek ise abesle iştigaldir.
Etten, kemikten yapılmış insanoğlunun geçen süreçten etkilenmesini sorgulayamayız.
Herkesin bir yaşam öyküsü var.
Bu öykünün süslendiği ve eşleştirilmeye çalışıldığı bir hayal var.
Yapılan, yapılamayan.
Yaşanan, yaşanılamayan.
Mutlu, mutsuz eden…
Hayata karamsar veya iyimser bakmaya neden olan gelişmeler var.
Hayaller, karamsarlıklar.
Ulaşılan, ulaşılmayan hedefler var.
Hayatım akışı içindeki zorluklarla baş eden, edemeyen.
Mücadeleye devam eden, pes eden var.
Saydıklarımı yaşamayı bir kenara bırakın,
Söylemek, okumak bile yorucu…
Kim hayatını mutsuz, karamsar kılacak bir yaşam öyküsüyle buluşmak ister ki?
Elbette istemez.
Öyle söylendiği gibi, 'Fakirlik, çaresizlik, umutsuzluk' bir imtihan vesilesi değildir.
Hele, hele sizi yönetenlerin oluşturduğu şartlarla bu süreci yaşamayı, ' Kadersizlik bellemek' hiç hakkaniyetli değildir.
İstenmediği halde bunları yaşayan insana ne olur?..
Önce mutsuz olur.
Sonra huzursuz.
Mutsuz ve huzursuz insanın geniş gönüllü, sabırlı olması beklenmez.
En ufak bir şey de infial eder.
O nedenle; 'Gürültü tartışması kanlı bitti' tartışması başlığı ile tanımlanan haberde insanların ruh hallerini belirleyen onların yaşadıkları ve yaşatılanlardır.
Yaşatılanın adı; 'Huzursuzluktur!'
Huzursuzluğu yaşayan insanlardan sakin ve akil davranmalarını beklemek ise abesle iştigaldir.
Herkesin bir yaşam öyküsü var.
Bu öykünün süslendiği ve eşleştirilmeye çalışıldığı bir hayal var.
Yapılan, yapılamayan.
Yaşanan, yaşanılamayan.
Mutlu, mutsuz eden…
Hayata karamsar veya iyimser bakmaya neden olan gelişmeler var.
Hayaller, karamsarlıklar.
Ulaşılan, ulaşılmayan hedefler var.
Hayatım akışı içindeki zorluklarla baş eden, edemeyen.
Mücadeleye devam eden, pes eden var.
Saydıklarımı yaşamayı bir kenara bırakın,
Söylemek, okumak bile yorucu…
Kim hayatını mutsuz, karamsar kılacak bir yaşam öyküsüyle buluşmak ister ki?
Elbette istemez.
Öyle söylendiği gibi, 'Fakirlik, çaresizlik, umutsuzluk' bir imtihan vesilesi değildir.
Hele, hele sizi yönetenlerin oluşturduğu şartlarla bu süreci yaşamayı, ' Kadersizlik bellemek' hiç hakkaniyetli değildir.
........




















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin