menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gençlerimizi öldürüyorlar!

7 1
01.12.2025

Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın 2025 yılı "Türkiye Uyuşturucu Raporu" açıklandı.

Raporda yer alan ayrıntılar dehşet verici!

Madde bağımlılığı öylesine yayılmış ki uyuşturucuya bağlı ölümlerde yüzde 42'lik bir artış tespit edilmiş durumda.

Rapora göre, 2024 yılında 427 kişi doğrudan uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle hayatını kaybetti. Bu durum bir önceki yıla göre yüzde 42.3'lük rekor bir artış anlamına geliyor.

Üstelik ölümlerin çoğu 30 yaş altı gençlerden oluşuyor. 427 ölümün 160'ı bu yaş grubunda gerçekleştiği tespit edilmiş durumda.

Ölümlerin önemli bir kısmı, yüzde 57.1'i (244 kişi), çoklu madde kullanımı nedeniyle meydana geldi.

Uzmanlar ise Türkiye’de son yıllarda sadece madde değil, kumar bağımlılığının da ciddi bir artış gösterdiğini belirtiyorlar.

Bu da gösteriyor ki online oyun-kumar gibi ‘davranışsal’, yanı sıra uyuşturucu madde, alkol, sigara gibi ‘kimyasal’ bağımlılıklar gençlerimizin geleceğini çalıyor.

Tamam dijital oyunlara karşı değiliz. Ancak süresi ve içeriği denetlenmeyen oyunların bağımlılık riski çok yüksek.

Çocuk yaşta başlayan oyun bağımlılığının, yetişkinlikte kumara dönmesi de muhtemel. Bugün, sosyal medyadaki oyunların yüzde 53’ünü kumar endüstrisi fonluyor çünkü. Ve bu oyunların içeriği ya kumar ya da kumara geçişi kolaylaştırıyor.

Buradan da sigara, alkol, madde bağımlılığına geçiliyor. Yani endüstri tam bir seferlikle adeta bir avcı gibi gençlerimizi avlamaya çalışıyor.

Birinde yakalayamazsa ötekinden...

Bu noktada en büyük görev ise bizlere yani ailelere düşüyor. Bağımlılığın temel sebeplerinden biri çocuklarımızın boşlukta kalması. O yüzden okul dışındaki boşlukları mutlaka resim-sanat-spor gibi faaliyetlerle doldurmamız gerekiyor. Zaten uzmanlar da bunu öneriyor.

En önemlisi de çocuklarımızla iletişimimiz her şeye rağmen ‘açık’ olmalı. Çocuk derdini ailesine anlatabilmeli.

Yani başta madde bağımlılığı olmak üzere kumar ve bahis bağımlılıkları konusunda durum çok ciddi.

Sağlam, toplumsal bir duruş sergilemezsek toparlamamız da çok zor!

YİNE YENİDEN ASGARİ ÜCRET!

Birkaç gün önce değer verdiğim arkadaşım sosyal medya hesabında paylaştı. Şöyle ki: Bugün itibariyle ülkede 2 bin civarında emekli milletvekili varmış. Bu emekli milletvekillerinin her birinin emekli maaşı ise 149 bin lira!

Bakın şu işe! Kamuda ve özelde yıllarca çalıştıktan sonra emekli olanların ortalama maaşı ne? 20 bin lira. Yani emekli bir vekil, 7.5 emekli maaşı alıyor. Bu maaşı almak çok çalıştılar tabi.. İki yıl yeterli oldu!

Neyse bugün itibariyle aralık ayına girdik. Asgari ücret komisyonu bu ay, 2026 yılı boyunca geçerli olacak asgari ücreti belirleyecek. 6 aylık enflasyon oranının belli olmasıyla emekli maaşları da belli olacak.

Bildiğiniz gibi asgari ücretin yüzde 25-30 arasında artırılması tartışılıyor.

Niye bu kadar az? Çünkü asgari ücretin geçmiş enflasyon kadar artırılmasının dezenflasyon mücadelesine zarar vereceğini öne süren güçlü bir grup var.

Bu grubun içinde IMF, Dünya Bankası, yabancı bankalar, yabancı fonlar, bir bölüm iş insanı ve hükümet yapılacak ücret artışlarının 2026 yılında beklenen enflasyondan fazla olmaması gerektiğini öne sürüyor.

Halbuki enflasyonun çözümü ücretlilerin satın alma gücünü düşürmek, kiraları dondurmak, fiyatlara müdahale etmek gibi yollardan geçmiyor.

Enflasyonu düşürme konusunda faizi artırmanın yanında üç önemli adıma ihtiyaç var. Bunlardan birincisi, kamu kesimindeki inanılmaz israfı düşürmek, ikincisi; kayıt dışı ekonominin üzerine gitmek, üçüncüsü; hukuku üstün kılmak, dördüncüsü de vergi adaletini sağlamak gibi yapısal reformları yapmak.

Teşvikleri ve devlet desteklerini doğru kullanarak üretimin artırılmasını da sağlamalısınız.

Bu arada patronlar asgari ücretin arttırılmasına, maliyetlerimiz artıyor diye karşı çıkıyorlar.

İnsanları yoksulluk sınırının altında ücretlerle çalıştırıp kâr elde etmek insanlığa aykırı bir durumdur.

Kâr etme düzenini emeği sömürme üzerine kuran patron varsa, bir zahmet bu işi bıraksın

Raporda yer alan ayrıntılar dehşet verici!

Madde bağımlılığı öylesine yayılmış ki uyuşturucuya bağlı ölümlerde yüzde 42'lik bir artış tespit edilmiş durumda.

Rapora göre, 2024 yılında 427 kişi doğrudan uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle hayatını kaybetti. Bu durum bir önceki yıla göre yüzde 42.3'lük rekor bir artış anlamına geliyor.

Üstelik ölümlerin çoğu 30 yaş altı gençlerden oluşuyor. 427 ölümün 160'ı bu yaş grubunda gerçekleştiği tespit edilmiş durumda.

Ölümlerin önemli bir kısmı, yüzde 57.1'i (244 kişi), çoklu madde kullanımı nedeniyle meydana geldi.

Uzmanlar ise Türkiye’de son yıllarda sadece madde değil, kumar bağımlılığının da ciddi bir artış gösterdiğini belirtiyorlar.

Bu da gösteriyor ki online oyun-kumar gibi ‘davranışsal’, yanı sıra uyuşturucu madde, alkol, sigara gibi ‘kimyasal’ bağımlılıklar gençlerimizin geleceğini çalıyor.

Tamam dijital oyunlara karşı değiliz. Ancak süresi ve içeriği denetlenmeyen oyunların bağımlılık riski çok yüksek.

Çocuk yaşta başlayan oyun bağımlılığının, yetişkinlikte kumara dönmesi de muhtemel. Bugün, sosyal medyadaki oyunların yüzde 53’ünü kumar endüstrisi fonluyor çünkü. Ve bu oyunların içeriği ya kumar ya da kumara geçişi kolaylaştırıyor.

Buradan da sigara, alkol, madde bağımlılığına geçiliyor. Yani endüstri tam bir seferlikle adeta bir avcı gibi gençlerimizi avlamaya çalışıyor.

Birinde yakalayamazsa ötekinden...

Bu noktada en büyük görev ise bizlere yani ailelere düşüyor. Bağımlılığın temel sebeplerinden biri çocuklarımızın boşlukta kalması. O yüzden okul dışındaki boşlukları mutlaka resim-sanat-spor gibi faaliyetlerle doldurmamız gerekiyor. Zaten uzmanlar da bunu öneriyor.

En önemlisi de çocuklarımızla iletişimimiz her şeye rağmen ‘açık’ olmalı. Çocuk derdini ailesine anlatabilmeli.

Yani başta madde bağımlılığı olmak üzere kumar ve bahis bağımlılıkları konusunda durum çok ciddi.

Sağlam, toplumsal bir duruş sergilemezsek toparlamamız da çok zor!

YİNE YENİDEN ASGARİ ÜCRET!

Birkaç gün önce değer verdiğim arkadaşım sosyal medya hesabında paylaştı. Şöyle ki: Bugün itibariyle ülkede 2 bin civarında emekli milletvekili varmış. Bu emekli milletvekillerinin her birinin emekli maaşı ise 149 bin lira!

Bakın şu işe! Kamuda ve özelde yıllarca çalıştıktan sonra emekli olanların ortalama maaşı ne? 20 bin lira. Yani emekli bir vekil, 7.5 emekli maaşı alıyor. Bu maaşı almak çok çalıştılar tabi.. İki yıl yeterli oldu!

Neyse bugün itibariyle aralık ayına girdik. Asgari ücret komisyonu bu ay, 2026 yılı boyunca geçerli olacak asgari ücreti belirleyecek. 6 aylık enflasyon oranının belli olmasıyla emekli maaşları da belli olacak.

Bildiğiniz gibi asgari ücretin yüzde 25-30 arasında artırılması tartışılıyor.

Niye bu kadar az? Çünkü asgari ücretin geçmiş enflasyon kadar artırılmasının dezenflasyon mücadelesine zarar vereceğini öne süren güçlü bir grup var.

Bu grubun içinde IMF, Dünya Bankası, yabancı bankalar, yabancı fonlar, bir bölüm iş insanı ve hükümet yapılacak ücret artışlarının 2026 yılında beklenen enflasyondan fazla olmaması gerektiğini öne sürüyor.

Halbuki enflasyonun çözümü ücretlilerin satın alma gücünü düşürmek, kiraları dondurmak, fiyatlara müdahale etmek gibi yollardan geçmiyor.

Enflasyonu düşürme konusunda faizi artırmanın yanında üç önemli adıma ihtiyaç var. Bunlardan birincisi, kamu kesimindeki inanılmaz israfı düşürmek, ikincisi; kayıt dışı ekonominin üzerine gitmek, üçüncüsü; hukuku üstün kılmak, dördüncüsü de vergi adaletini sağlamak gibi yapısal reformları yapmak.

Teşvikleri ve devlet desteklerini doğru kullanarak üretimin artırılmasını da sağlamalısınız.

Bu arada patronlar asgari ücretin arttırılmasına, maliyetlerimiz artıyor diye karşı çıkıyorlar.

İnsanları yoksulluk sınırının altında ücretlerle çalıştırıp kâr elde etmek insanlığa aykırı bir durumdur.

Kâr etme düzenini emeği sömürme üzerine kuran patron varsa, bir zahmet bu işi bıraksın

Madde bağımlılığı öylesine yayılmış ki uyuşturucuya bağlı ölümlerde yüzde 42'lik bir artış tespit edilmiş durumda.

Rapora göre, 2024 yılında 427 kişi doğrudan uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle hayatını kaybetti. Bu durum bir önceki yıla göre yüzde 42.3'lük rekor bir artış anlamına geliyor.

Üstelik ölümlerin çoğu 30 yaş altı gençlerden oluşuyor. 427 ölümün 160'ı bu yaş grubunda gerçekleştiği tespit edilmiş durumda.

Ölümlerin önemli bir kısmı, yüzde 57.1'i (244 kişi), çoklu madde kullanımı nedeniyle meydana geldi.

Uzmanlar ise Türkiye’de son yıllarda sadece madde değil, kumar bağımlılığının da ciddi bir artış gösterdiğini belirtiyorlar.

Bu da gösteriyor ki online oyun-kumar gibi ‘davranışsal’, yanı sıra uyuşturucu madde, alkol, sigara gibi ‘kimyasal’ bağımlılıklar gençlerimizin geleceğini çalıyor.

Tamam dijital oyunlara karşı değiliz. Ancak süresi ve içeriği denetlenmeyen oyunların bağımlılık riski çok yüksek.

Çocuk yaşta başlayan oyun bağımlılığının, yetişkinlikte kumara dönmesi de muhtemel. Bugün, sosyal medyadaki oyunların yüzde 53’ünü kumar endüstrisi fonluyor çünkü. Ve bu oyunların içeriği ya kumar ya da kumara geçişi kolaylaştırıyor.

Buradan da sigara, alkol, madde bağımlılığına geçiliyor. Yani endüstri tam bir seferlikle adeta bir avcı gibi gençlerimizi avlamaya çalışıyor.

Birinde yakalayamazsa ötekinden...

Bu noktada en büyük görev ise bizlere yani ailelere düşüyor. Bağımlılığın temel sebeplerinden biri çocuklarımızın boşlukta kalması. O yüzden okul dışındaki boşlukları mutlaka resim-sanat-spor gibi faaliyetlerle doldurmamız gerekiyor. Zaten uzmanlar da bunu öneriyor.

En önemlisi de çocuklarımızla iletişimimiz her şeye rağmen ‘açık’ olmalı. Çocuk derdini ailesine anlatabilmeli.

Yani başta madde bağımlılığı olmak üzere kumar ve bahis bağımlılıkları konusunda durum çok ciddi.

Sağlam, toplumsal bir duruş sergilemezsek toparlamamız da çok zor!

YİNE YENİDEN ASGARİ ÜCRET!

Birkaç gün önce değer verdiğim arkadaşım sosyal medya hesabında paylaştı. Şöyle ki: Bugün itibariyle ülkede 2 bin civarında emekli milletvekili varmış. Bu emekli milletvekillerinin her birinin emekli maaşı ise 149 bin lira!

Bakın şu işe! Kamuda ve özelde yıllarca çalıştıktan sonra emekli olanların ortalama maaşı ne? 20 bin lira. Yani emekli bir vekil, 7.5 emekli maaşı alıyor. Bu maaşı almak çok çalıştılar tabi.. İki yıl yeterli oldu!

Neyse bugün itibariyle aralık ayına girdik. Asgari ücret komisyonu bu ay, 2026 yılı boyunca geçerli olacak asgari ücreti belirleyecek. 6 aylık enflasyon oranının belli olmasıyla emekli maaşları da belli olacak.

Bildiğiniz gibi asgari ücretin yüzde 25-30 arasında artırılması tartışılıyor.

Niye bu kadar az? Çünkü asgari ücretin geçmiş enflasyon kadar artırılmasının dezenflasyon mücadelesine zarar vereceğini öne süren güçlü bir grup var.

Bu grubun içinde IMF, Dünya Bankası, yabancı bankalar, yabancı fonlar, bir bölüm iş insanı ve hükümet yapılacak ücret artışlarının 2026 yılında beklenen enflasyondan fazla olmaması gerektiğini öne sürüyor.

Halbuki enflasyonun çözümü ücretlilerin satın alma gücünü düşürmek, kiraları dondurmak, fiyatlara müdahale etmek gibi yollardan geçmiyor.

Enflasyonu düşürme konusunda faizi artırmanın yanında üç önemli adıma ihtiyaç var. Bunlardan birincisi, kamu kesimindeki inanılmaz israfı düşürmek, ikincisi; kayıt dışı ekonominin üzerine gitmek, üçüncüsü; hukuku üstün kılmak, dördüncüsü de vergi adaletini sağlamak gibi yapısal reformları yapmak.

Teşvikleri ve devlet desteklerini doğru kullanarak üretimin artırılmasını da sağlamalısınız.

Bu arada patronlar asgari ücretin arttırılmasına, maliyetlerimiz artıyor diye karşı çıkıyorlar.

İnsanları yoksulluk sınırının altında ücretlerle çalıştırıp kâr elde etmek insanlığa aykırı bir durumdur.

Kâr etme düzenini emeği sömürme üzerine kuran patron varsa, bir zahmet bu işi bıraksın

Rapora göre, 2024 yılında 427 kişi doğrudan uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle hayatını kaybetti. Bu durum bir önceki yıla göre yüzde 42.3'lük rekor bir artış anlamına geliyor.

Üstelik ölümlerin çoğu 30 yaş altı gençlerden oluşuyor. 427 ölümün 160'ı bu yaş grubunda gerçekleştiği tespit edilmiş durumda.

Ölümlerin önemli bir kısmı, yüzde 57.1'i (244 kişi), çoklu madde kullanımı nedeniyle meydana geldi.

Uzmanlar ise Türkiye’de son yıllarda sadece madde değil, kumar bağımlılığının da ciddi bir artış gösterdiğini belirtiyorlar.

Bu da gösteriyor ki online oyun-kumar gibi ‘davranışsal’, yanı sıra uyuşturucu madde, alkol, sigara gibi ‘kimyasal’ bağımlılıklar gençlerimizin geleceğini çalıyor.

Tamam dijital oyunlara karşı değiliz. Ancak süresi ve içeriği denetlenmeyen oyunların bağımlılık riski çok yüksek.

Çocuk yaşta başlayan oyun bağımlılığının, yetişkinlikte kumara dönmesi de muhtemel. Bugün, sosyal medyadaki oyunların yüzde 53’ünü kumar endüstrisi fonluyor çünkü. Ve bu oyunların içeriği ya kumar ya da kumara geçişi kolaylaştırıyor.

Buradan da sigara, alkol, madde bağımlılığına geçiliyor. Yani endüstri tam bir seferlikle adeta bir avcı gibi gençlerimizi avlamaya çalışıyor.

Birinde yakalayamazsa ötekinden...

Bu noktada en büyük görev ise bizlere yani ailelere düşüyor. Bağımlılığın temel sebeplerinden biri çocuklarımızın boşlukta kalması. O yüzden okul dışındaki boşlukları mutlaka resim-sanat-spor gibi faaliyetlerle doldurmamız gerekiyor. Zaten uzmanlar da bunu öneriyor.

En önemlisi de çocuklarımızla iletişimimiz her şeye rağmen ‘açık’ olmalı. Çocuk derdini ailesine anlatabilmeli.

Yani başta madde bağımlılığı olmak üzere kumar ve bahis bağımlılıkları konusunda durum çok ciddi.

Sağlam, toplumsal bir duruş sergilemezsek toparlamamız da çok zor!

YİNE YENİDEN ASGARİ ÜCRET!

Birkaç gün önce değer verdiğim arkadaşım sosyal medya hesabında paylaştı. Şöyle ki: Bugün itibariyle ülkede 2 bin civarında emekli milletvekili varmış. Bu emekli milletvekillerinin her birinin emekli maaşı ise 149 bin lira!

Bakın şu işe! Kamuda ve özelde yıllarca çalıştıktan sonra emekli olanların ortalama maaşı ne? 20 bin lira. Yani emekli bir vekil, 7.5 emekli maaşı alıyor. Bu maaşı almak çok çalıştılar tabi.. İki yıl yeterli oldu!

Neyse bugün itibariyle aralık ayına girdik. Asgari ücret komisyonu bu ay, 2026 yılı boyunca geçerli olacak asgari ücreti belirleyecek. 6 aylık enflasyon oranının belli olmasıyla emekli maaşları da belli olacak.

Bildiğiniz gibi asgari ücretin yüzde 25-30 arasında artırılması tartışılıyor.

Niye bu kadar az? Çünkü asgari ücretin geçmiş enflasyon kadar artırılmasının dezenflasyon mücadelesine zarar vereceğini öne süren güçlü bir grup var.

Bu grubun içinde IMF, Dünya Bankası, yabancı bankalar, yabancı fonlar, bir bölüm iş insanı ve hükümet yapılacak ücret artışlarının 2026 yılında beklenen enflasyondan fazla olmaması gerektiğini öne sürüyor.

Halbuki enflasyonun çözümü ücretlilerin satın alma gücünü düşürmek, kiraları dondurmak, fiyatlara müdahale etmek gibi yollardan geçmiyor.

Enflasyonu düşürme konusunda faizi artırmanın yanında üç önemli adıma ihtiyaç var. Bunlardan birincisi, kamu kesimindeki inanılmaz israfı düşürmek, ikincisi; kayıt dışı ekonominin üzerine gitmek, üçüncüsü; hukuku üstün kılmak, dördüncüsü de vergi adaletini sağlamak gibi yapısal reformları yapmak.

Teşvikleri ve devlet desteklerini doğru kullanarak üretimin artırılmasını da sağlamalısınız.

Bu arada patronlar asgari ücretin arttırılmasına, maliyetlerimiz artıyor diye karşı çıkıyorlar.

İnsanları yoksulluk sınırının altında ücretlerle çalıştırıp kâr elde etmek insanlığa aykırı bir durumdur.

Kâr etme düzenini emeği sömürme üzerine kuran patron varsa, bir zahmet bu işi bıraksın

Üstelik ölümlerin çoğu 30 yaş altı gençlerden oluşuyor. 427 ölümün 160'ı bu yaş grubunda gerçekleştiği tespit edilmiş durumda.

Ölümlerin önemli bir kısmı, yüzde 57.1'i (244 kişi), çoklu madde kullanımı nedeniyle meydana geldi.

Uzmanlar ise Türkiye’de son yıllarda sadece madde değil, kumar bağımlılığının da ciddi bir artış gösterdiğini belirtiyorlar.

Bu da gösteriyor ki online oyun-kumar gibi ‘davranışsal’, yanı sıra uyuşturucu madde, alkol, sigara gibi ‘kimyasal’ bağımlılıklar gençlerimizin geleceğini çalıyor.

Tamam dijital oyunlara karşı değiliz. Ancak süresi ve içeriği denetlenmeyen oyunların bağımlılık riski çok yüksek.

Çocuk yaşta başlayan oyun bağımlılığının, yetişkinlikte kumara dönmesi de muhtemel. Bugün, sosyal medyadaki oyunların yüzde 53’ünü kumar endüstrisi fonluyor çünkü. Ve bu oyunların içeriği ya kumar ya da kumara geçişi kolaylaştırıyor.

Buradan da sigara, alkol, madde bağımlılığına geçiliyor. Yani endüstri tam bir seferlikle adeta bir avcı gibi gençlerimizi avlamaya çalışıyor.

Birinde yakalayamazsa ötekinden...

Bu noktada en büyük görev ise bizlere yani ailelere düşüyor. Bağımlılığın temel sebeplerinden biri çocuklarımızın boşlukta kalması. O yüzden okul dışındaki boşlukları mutlaka resim-sanat-spor gibi faaliyetlerle doldurmamız gerekiyor. Zaten uzmanlar da bunu öneriyor.

En önemlisi de çocuklarımızla iletişimimiz her şeye rağmen ‘açık’ olmalı. Çocuk derdini ailesine anlatabilmeli.

Yani başta madde bağımlılığı olmak üzere kumar ve bahis bağımlılıkları konusunda durum çok ciddi.

Sağlam, toplumsal bir duruş sergilemezsek toparlamamız da çok zor!

YİNE YENİDEN ASGARİ ÜCRET!

Birkaç gün önce değer verdiğim arkadaşım sosyal medya hesabında paylaştı. Şöyle ki: Bugün itibariyle ülkede 2 bin civarında emekli milletvekili varmış. Bu emekli milletvekillerinin her birinin emekli maaşı ise 149 bin lira!

Bakın şu işe! Kamuda ve özelde yıllarca çalıştıktan sonra emekli olanların ortalama maaşı ne? 20 bin lira. Yani emekli bir vekil, 7.5 emekli maaşı alıyor. Bu maaşı almak çok çalıştılar tabi.. İki yıl yeterli oldu!

Neyse bugün itibariyle aralık ayına girdik. Asgari ücret komisyonu bu ay, 2026 yılı boyunca geçerli olacak asgari ücreti belirleyecek. 6 aylık enflasyon oranının belli olmasıyla emekli maaşları da belli olacak.

Bildiğiniz gibi asgari ücretin yüzde 25-30 arasında artırılması tartışılıyor.

Niye bu kadar az? Çünkü asgari ücretin geçmiş enflasyon kadar artırılmasının dezenflasyon mücadelesine zarar vereceğini öne süren güçlü bir grup var.

Bu grubun içinde IMF, Dünya Bankası, yabancı bankalar, yabancı fonlar, bir bölüm iş insanı ve hükümet yapılacak ücret artışlarının 2026 yılında beklenen enflasyondan fazla olmaması gerektiğini öne sürüyor.

Halbuki enflasyonun çözümü ücretlilerin satın alma gücünü düşürmek, kiraları dondurmak, fiyatlara müdahale etmek gibi yollardan geçmiyor.

Enflasyonu düşürme konusunda faizi artırmanın yanında üç önemli adıma ihtiyaç var. Bunlardan birincisi, kamu kesimindeki inanılmaz israfı düşürmek, ikincisi; kayıt dışı ekonominin üzerine gitmek, üçüncüsü; hukuku üstün kılmak, dördüncüsü de vergi adaletini sağlamak gibi yapısal reformları yapmak.

Teşvikleri ve devlet desteklerini doğru kullanarak üretimin artırılmasını da sağlamalısınız.

Bu arada patronlar asgari ücretin arttırılmasına, maliyetlerimiz artıyor diye karşı çıkıyorlar.

İnsanları yoksulluk sınırının altında ücretlerle çalıştırıp kâr elde etmek insanlığa aykırı bir durumdur.

Kâr etme düzenini emeği sömürme üzerine kuran patron varsa, bir zahmet bu işi bıraksın

Ölümlerin önemli bir kısmı, yüzde 57.1'i (244 kişi), çoklu madde kullanımı nedeniyle meydana geldi.

Uzmanlar ise Türkiye’de son yıllarda sadece madde değil, kumar bağımlılığının da ciddi bir artış gösterdiğini belirtiyorlar.

Bu da gösteriyor ki online oyun-kumar gibi ‘davranışsal’, yanı sıra uyuşturucu madde, alkol, sigara gibi ‘kimyasal’ bağımlılıklar gençlerimizin geleceğini çalıyor.

Tamam dijital oyunlara karşı değiliz. Ancak süresi ve içeriği denetlenmeyen oyunların bağımlılık riski çok yüksek.

Çocuk yaşta başlayan oyun bağımlılığının, yetişkinlikte kumara dönmesi de muhtemel. Bugün, sosyal medyadaki oyunların yüzde 53’ünü kumar endüstrisi fonluyor çünkü. Ve bu oyunların içeriği ya kumar ya da kumara geçişi kolaylaştırıyor.

Buradan da sigara, alkol, madde bağımlılığına geçiliyor. Yani endüstri tam bir seferlikle adeta bir avcı gibi gençlerimizi avlamaya çalışıyor.

Birinde yakalayamazsa ötekinden...

Bu noktada en büyük görev ise bizlere yani ailelere düşüyor. Bağımlılığın temel sebeplerinden biri çocuklarımızın boşlukta kalması. O yüzden okul dışındaki boşlukları mutlaka resim-sanat-spor gibi faaliyetlerle doldurmamız gerekiyor. Zaten uzmanlar da bunu öneriyor.

En önemlisi de çocuklarımızla iletişimimiz her şeye rağmen ‘açık’ olmalı. Çocuk derdini ailesine anlatabilmeli.

Yani başta madde bağımlılığı olmak üzere kumar ve bahis bağımlılıkları konusunda durum çok ciddi.

Sağlam, toplumsal bir duruş sergilemezsek toparlamamız da çok zor!

YİNE YENİDEN ASGARİ ÜCRET!

Birkaç gün önce değer verdiğim arkadaşım sosyal medya hesabında paylaştı. Şöyle ki: Bugün itibariyle........

© Gazete Gerçek