Çözüm üretenleri tüketmek
Gündemle baş edebileceğimiz noktayı çoktan aştık, koltuklarımıza yapıştık ve karanlık tünellerden geçmeyi bekliyoruz. Göz gözü görmediği için kimsenin de kimseyle ilgilenecek ve ona yakınlık gösterecek mecali de kalmadı. Tartışılmasını aklımızdan dahi geçiremeyeceğimiz neleri tartışıyor, yedi cihan bir araya gelse göremeyeceğimiz şeyleri yaşıyoruz. Kulaklarımızın içi ve kafamız başka seslerle o derece doldu ki nasıl bu noktaya gelebildiğimize hayret edecek sükuneti bulamıyoruz.
Çare üreteceklerin tüketildiği bir çağa sığındık; yaşayıp gitmeye çalışıyoruz. Bu hale gelmemize şaşmamalı, en önemli kaynağımız cesur ve sıra dışı aklıyla bizi sürükleyecek gençlerimizi kaybettik; yenilerini de bırakın yetiştirmeyi birçoğunu fark edemeden ezip geçiyoruz. Eminim çevrenizde vardır. Çok zeki, yaratıcı, üretken, iyi kalpli ve sorunlara getirdiği sıra dışı önerilerle göz dolduran gençlerimiz, çocuklarımız…Ne yazık ki yerlerini bulamıyor, bir köşede solup gidiyorlar. Onlar solup giderken asıl kaybeden biz oluyoruz; çözüm yeteneğine ve dehasına paha biçemeyeceğimiz gençlerimizin çoğunu heba ederek gün be gün bir uçurumun kıyısına geliyoruz. Toplumumuzun çözmesi gereken en acil sorunlarından biri de bu, böyle insanlarımızın gelmeleri gereken yerlere “fiil in the blanks” (boşlukları doldur) mantığıyla alel acele birilerinin monte edilmesi. Bu epey zamandır böyle ne yazık ki. Ardına sığındığımız bahane içler acısı; dâhilerimizin pek de normal görünmemesi.
Bazıları pespaye, bazıları uyumsuz; ama sorunları net bir biçimde bizlerden çok daha iyi tespit edebiliyor, etkili çözüm üretebiliyor, hoşumuza gitmese de her şeyi herkesin yüzüne çekincesiz söyleyebiliyorlar. En çok da gerçekleri sansürsüzce dile getirdikleri için sevmiyoruz onları. Birileri bir şeyler anlatırken bir yandan........
© Gazete Gerçek
