menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dik duran insan kazanır!

43 1
15.02.2025

Haftalardır soruyoruz: İnsan aklının gelişimi için bir arkeoloğa danışmak gerekli midir?

Cevabımız hiç değişmedi. Evet, gereklidir. Hatta, arkeoloji bilimi olmasa, insana dair her şeyi yanlış anlardık desek, yeridir.

Cevabımız değişmedi ama bu cevabı verebilmek için daha anlatacaklarımız çok. Yeni bilgilere geçmeden önce, eskilere kısa bir bakış atalım.

İlk defa bilinçli bir şekilde alet üreten insan, yaklaşık 1-1.5 milyon yıl içerisinde alet teknolojisini geliştirmiş ve bir “av” aleti üretmeyi başarmıştı. Bu sırada, Genel Zeka, Doğal Tarih Zekası, Sosyal Zeka ve Teknik Zeka gelişmiş, biriken bilgiler yoğunlaşarak insan beyninde ilk bilişsel patlamayı yaratmıştı.

Sentezli bilgilerle donanmış yeni insanın hayatı, elbette yeni gelişmelere gebe…

Bu tarihte ortaya çıkan Homo Erektus, yani “Dik İnsana”, Allah, yürü ya kulum demiş; o da adının hakkını vererek, Afrika’dan dışarı çıkıp Asya ve Avrupa kıtalarına yayılmaya başlamıştı.

Geçtiğimiz yazıda ne dedik? Erektus, 2 milyon yıldan fazla hayatta kalarak, gelmiş geçmiş en başarılı tür olma unvanını hak ediyor. Haydi şimdi bu türün, uzun ömründeki en önemli kazanımlarını, birlikte kutlayalım.

Dik İnsan, atalarının ürettiği iki önemli aleti -oldowan ve acheulean- birer cebine koydu. Afrika’dan çıktı. Gidilecek güzergah belli. Önce, Rift Vadisi’nden geçerek Levant’a ulaşması lazım. Tabii o zaman, Ürdün, Filistin, İsrail, Suriye, Lübnan falan yok. Yani pasaport kontrolünde oyalanmadan, Ürdün Nehrini kılavuz tutarak bölgede gezebiliyorsunuz. Suriye’ye kadar geldiniz mi, Fırat Nehri sizi karşılar. Nehri geçtiğinizde bir sonraki durağınız Zagros-Toros dağ geçidi. Ah, canım okur; keşke bir zaman makinem olsa. Sürekli geçmişe, farklı farklı tarihlere, ancak hep aynı yere giderdim. Elimde bir torba çiğdem, bir büyük kase patlamış mısırla birlikte bu geçidin yüksekçe bir yerine oturur; çağlar boyu, insan türlerinin, kabilelerin, milletlerin, dostların ve de düşmanların, yaptıkları yolculukları izler dururdum. Zira, bu geçidi aşmadan, dünyada gidebileceğiniz yer sayısı oldukça kısıtlıdır. Aman yanlış anlaşılma olmasın, Zagros-Toros geçidi farklı coğrafyalara giden yolun kendisi değil, burası o yollara ulaşmak için........

© Gazete Duvar