Ateşini yolla bana!
İnsan aklının gelişimi için bir arkeoloğa danışmak gerekli midir? Bu sorunun peşinde nicedir dolanıyoruz.
Yalan söylemeyeyim daha epeyi bir dolanacağız. Zaten işimiz ne? İnsana dair olan biteni anlatmak değil mi? Eh, insanın dışarıya etkilerini nasıl konuştuysak, içinde olan biteni de aynı ciddiyetle ele almamak olmaz. Buyurun, Bilişsel Arkeoloji serimizin yeni yazısı, sıcak sıcak tüketelim.
Önceki yazıda, insan beyninde görülen ilk bilişsel patlamanın ürününü, şu ana kadar gelmiş geçmiş en başarılı tür olan Homo Erektus’u konuşuyorduk. Afrika’dan dışarı çıkıp Asya ve Avrupa kıtalarına yayılan; alet teknolojisini yeni hammadde ve beslenme kaynaklarına göre geliştiren ve ortaya koyduğu her bir yeniliğin onu daha da zeki bir canlıya dönüştürdüğünü izleyebildiğimiz Homo Erektus, nam-ı diğer Dik İnsanı, en son ateşin başında bırakmıştık. Haydi biz de o ateşin başına yavaş yavaş sokulalım, bakalım bu ateş ne menem bir şeydir.
Elimizdeki arkeolojik veriler, günümüzden 790.000 yıl önce, Ürdün Nehri kıyısındaki Gesher Benet Ya’akov açık hava yerleşiminde, ilk “kontrollü yangının” gerçekleştiğini ortaya koymaktadır. Besin ve hammadde kaynaklarına yakın olduğu için farklı gruplar tarafından sürekli tercih edilen bu yerleşimde, en basit anlatımıyla sabit bir “ocak yeri” bulunur. Yani, ilgili tarihlerde, o civarda göçebe bir hayat süren her grup, dönüşümlü olarak bu yerde kısa süreli konaklamış ve konaklama sırasında aynı noktada ateşi kullanmıştır.
Bu “ateşi yönetebilme” başarısı, diğer bölgelere de kısa sürede yayılacak ve insan yaşamını tam anlamıyla değiştirecektir. Bakın lafın gelişi söylemiyorum; tam anlamı ile değişecek, gerçekten başka bir şeye evirileceğiz. Ateş öncesi evrede yaşayan insan türleri ile ateş sonrası türler arasındaki fark; Putin ile Lenin, Tom ile Jery hatta Karl Marks ile Nureddin Nebati arasındaki farktan bile fazladır.
Şimdi size de çok yüklenmeyeyim. Dile kolay, yaklaşık 800.000 yıldır ateşi yönetebiliyoruz. Ateşsiz bir hayat düşlemek biz modern insanlar için kolay değil. O yüzden, ateş öncesi hayatı veya ateşin ilkel insana kattıklarını, şak diye aklımıza getiremeyebiliriz. Bu yüzden, hiç acele etmeden, olan bitene sırayla bir göz atalım.
Önce, avlanmaya ve beslenmeye yönelik faydaları ile başlayalım. Ateş, doğru kullanılırsa, iyi bir av için müthiş bir yardımcıdır. Hayvanlar ateşten olabildiğince uzağa kaçmaya çalışır, hem de o kadar korkarak kaçarlar ki, çevredeki diğer........
© Gazete Duvar
