menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Orta Doğu’da Rusya ile Çin’in hırs ve kapasite uyumsuzluğu

280 1
17.10.2024

Amerikan zırhına bürünmüş soykırımcı İsrail ordusunu kim durduracak? BM Genel Kurulu etkisiz, Güvenlik Konseyi bloke, Lübnan’daki UNIFIL biçare, Filistin’deki UNRWA kurban, Arap Birliği bir hiç. Batılı hegemonyayı kırma iddiasındaki Çin ve Rusya gidişatı etkileyemiyor. Ve şimdi İsrail’in İran’a karşı ABD ile birlikte tasarladığı saldırı için geri sayım devam ediyor.
İsrail liderlerinin ‘vaat edilmiş topraklar’ safsatasıyla sürdürdüğü savaş “Arap dostu” Rusya’nın ve “Filistin dostu” Çin’in çıkarlarını tehdit etme potansiyeli taşıyor. Lakin uyarı ve kınamanın ötesine geçebilen bir karşı duruş gelmiyor.

***

Rusya’nın Suriye’deki vekalet savaşında omuz omuza verdiği İran’la dayanışması sınırlı. İran kamikaze SİHA’larla Ukrayna’da elini güçlendirdiği Rusya’dan umduğunu bulamıyor.
Mao döneminde Çin, Filistinli örgütlere cesurca destek vermiş bir devletti. İsrail’i Asya’daki emperyalizmin üssü olarak görüyordu. Tayvan ne ise İsrail de oydu. Fakat şimdi Çin teknoloji alışverişinde ABD’den sonra İsrail’in ikinci ortağı. Çin temmuzda Pekin’de buluşturduğu Filistinli 14 örgüte birlik anlaşması imzalatıp iki devletli çözüm çerçevesinde Filistin devletinin kurulmasından yana sesini yükseltse de İsrail’le ilişkilerini sakata getirecek ileri adımlar atmıyor. Pekin’in iki yıl önce Suudi Arabistan ve İran’ı barıştıran hamlesi Amerikan hegemonyasına sokulan bir çomaktı. 2021’de İran’la 25 yıllık stratejik ortaklık anlaşmasıyla ilişkilerine derinlik kattı. İki ülke arasında askeri temaslar arttı.
Bu şekilde uluslararası alanda nüfuzunu ticaret ve yatırımlarla sağlarken, çatışma denklemlerinden uzak duran genişleme stratejisine biraz siyasi perspektif de katmış oldu. Amerikan nüfuz alanını daraltabileceğini gösterdi. Ne var ki bu yeni yönelimin altı henüz dolmuş değil. Çin, ABD’nin “yıkıcı küresel liderliğine” karşı “yapıcı küresel liderlik” iddiası için gereken cesaret ve kapasiteye ulaşmadı. Fincancı katırlarını ürkütmeden “az gidip uz gitme” ayarında ilerliyor.
Çin, İran’a yaptırımlardan en fazla yararlanan ülke. İran'ın petrol ihracatının büyük bir bölümünü ucuza kapatıyor. Hayalet tankerler Çin’e yüzüyor. İran’ın özellikle petrol tesislerinin saldırıya uğraması Çin’in çıkarlarına doğrudan darbe vuracaktır. Yine de Çin kolayca İran için topa girmiyor. Yardım edecekse de bunu kılı kırk yararak yapacaktır.

***

Ortada, Orta Doğu’ya yeni bir düzen verme iddiasını taşıyan büyük bir saldırganlık var. Yeni düzende Asya’da belirlenen ortak da Hindistan. Pekin ve Moskova açısından bu saldırganlık İran, Çin, Kuzey Kore ve Rusya’yı şer ekseninde gören ABD’nin çevreleme ve yıpratma savaşının bir parçası olarak ele alınabilir. Fakat bu değerlendirmenin gerektirdiği bir karşı strateji gelişmiyor.
Tabii olası İsrail-İran çatışması ABD’yi de içine çekerse, çıkarlar dünyası şunu fısıldayabilir: Bu durum İran’ı Rusya ve Çin’e daha bağımlı hale getirecektir. Rusya’nın en büyük düşmanı ABD’nin, Orta Doğu ateşinde erimesi Rus ve Çin çıkarlarına hizmet edecektir.
Bataklık senaryosu İran’da kurulursa sonuçları bu çıkarımı yapanların hesaplarını da çok aşar. ABD’nin Afganistan ve Irak’ta işleri batırması haklı olarak tek kutupluluğu lanetleyen söyleme güç kattı. Ama İran’a ulaşan çatışma, Çin ve Rusya’nın da çıkarlarını tehdit edebilir.
Rusya, kolektif Batı ile fiilen bir savaşın içinde olduğu için ondan kartlarını daha açık oynaması beklenebilir. Ama buna fazla yanaşmıyor. Bu tutumu anlamlandırmak için yazılabilecek bir sürü şey var.
Evvela Rusların Ukrayna’da........

© Gazete Duvar


Get it on Google Play