Türkiye’nin küresel yükselişinin perde arkası
Beyaz Saray’da gerçekleşen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki tarihi zirve, üzerinden zaman geçse de yankılarıyla dünya gündemini meşgul etmeye devam ediyor.
2 saat 18 dakika süren bu görüşme, sadece bir diplomatik buluşma değil, aynı zamanda Türkiye’nin küresel siyasetteki yeni konumunun güçlü bir sembolü olarak kayıtlara geçti.
Bu süre, iki liderin baş başa gerçekleştirdiği yoğun bir müzakerenin ötesinde, küresel güç dengelerinin yeniden şekillendiği bir dönemin habercisi oldu. Peki, bu görüşme neden bu kadar önemliydi? Türkiye, bu 138 dakikada neyi başardı? Ve neden Batı, özellikle Avrupa ve İsrail, bu tablodan rahatsız oldu?
Diplomaside görüşmelerin süresi, genellikle içeriğin derinliği ve liderler arasındaki ilişkinin niteliği hakkında güçlü bir mesaj taşır. Beyaz Saray’da 2 saat 18 dakika süren Erdoğan-Trump zirvesi, bu bağlamda sıradan bir görüşmeden çok daha fazlasını ifade ediyor.
Avrupa’nın önde gelen liderlerinin Trump ile yaptığı görüşmeler genellikle kısa, hatta bazen birkaç dakikayla sınırlı kalırken, Erdoğan’ın bu uzun soluklu müzakeresi, Türkiye’nin masada eşit bir aktör olarak yer aldığını açıkça gösterdi.
Avrupa başkentlerinde sıkça görülen manzara, liderlerin Washington’da adeta bir “sıra bekleme” ritüeline tabi tutulmasıdır. Almanya Şansölyesi Angela Merkel’in ya da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Trump ile görüşmelerinde, genellikle kısa süreli ve tek taraflı bir atmosfer hakimdi.
Fotoğraflarda, Avrupa liderlerinin Trump karşısında ezik, hatta zaman zaman azarlanmış bir duruş sergilediği anlar hâlâ hafızalarda. Ancak Erdoğan’ın Beyaz Saray’daki duruşu, bu tablonun tam tersiydi. Kendinden emin, gündemini masaya koyan ve eşitler arası bir diyalog yürüten bir lider portresi, sadece Türkiye’ye değil, küresel siyasete de yeni bir mesaj verdi: Ankara, artık ne buyruğu dinleyen ne de sırasını bekleyen bir ülkedir.
Batı dünyasının, özellikle Avrupa’nın, Erdoğan’a ve Türkiye’ye duyduğu öfkenin temelinde, demokrasi ya da insan hakları gibi söylemler yatmıyor.
Bu öfke, Türkiye’nin bağımsız bir dış........
© Gazete Damga
