menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Şerefiye Sarnıcı üzerine

11 0
wednesday

İstanbul’un tarihî dokusu, şehrin kadim kimliğini gözler önüne seren nice eserle örülüdür. Bu eserlerin arasında yer alan ve Belgrad Ormanları’ndan gelen su yolunun ulaştığı noktalardan biri olan Şerefiye Sarnıcı, mühendislik dehasının ve estetik anlayışın simgesi olarak dikkat çekmektedir. Sarnıcın ismi, Osmanlı döneminde yapının yakınında inşa edilmiş Şerefiye Camii’nden alınmıştır ve bu isim, yapının tarihî sürekliliğine işaret etmektedir. Bizans İmparatoru I. Justinianus döneminde, 6. yüzyılda yapılan sarnıcın temel amacı, esasında her ne kadar şehrin su ihtiyacını karşılamak olsa da mimari düzeni ve taş işçiliği ile dönemin teknolojik kapasitesini de göstermektedir.

Yapının inşaat süreci, kaynaklarda yaklaşık dört ila beş yıl olarak bilinir. Bu süre, dönemin taş işçiliği ve mühendislik düzenlemeleri göz önüne alındığında oldukça makul bir zaman dilimidir. Sarnıcın planlı bir şekilde yükseltilmesi, kubbelerin taşlarla örülmesi ve sütunların özenle yerleştirilmesi, yapının uzun ömürlü olmasını sağlamıştır. Toplamda 32 sütun, yeraltı mekânı boyunca dengeli bir düzen oluşturur ve farklı başlık tasarımları, sütunlar arasındaki mesafeler ve tonozların örülüş biçimi, yapının mimari bütünlüğünü güçlendirmiştir. Kubbelerin yükseklikleri, mekânın hava sirkülasyonunu........

© Gazete Damga