İstanbul Deniz Müzesi
Boğazın sesi bazen martılarla, bazen rüzgârla gelir. Ama Beşiktaş iskelesinin biraz ötesinde, o sesin tarihle karışmış, derinleşmiş bir hali duyulur. İstanbul Deniz Müzesi, bu şehrin deniziyim diyen ender mekânlardan biridir.
Bir müzeden fazlasıdır; geçmişin sular üstünde süzülen gölgesidir adeta. Görkemli, ihtişamlı değil belki ama ağır ve sessizce çok şey anlatır. Müze, II. Abdülhamid döneminde (31 Ağustos 1897) Bahriye Nazırı Bozcaadalı Hasan Hüsnü Paşa`nın emirleri ve Tersane Komutanı Amiral Arif Hikmet Paşa`nın destekleri ile Binbaşı Süleyman Nutki tarafından Tersane-i Amire bünyesindeki Mayın Müfreze Komutanlığı`na ait binada dünyanın nadir örneklerinden biri olarak "Müze ve Kütüphane İdaresi" adıyla, denizcilik tarihini korumak ve geleceğe aktarmak amacıyla kurulmuştur.
Önceleri tasnifi yapılmamış, müze deposu olarak sergiye açılmıştır. 1914 yılında Bahriye Naziri olan Cemal Paşa, denizciliğin tüm kollarında olduğu gibi müzede de reform yapmış ve müdürlüğe Deniz Yüzbaşı Ressam Ali Sami Boyar`ı getirerek, bilimsel anlamda müzenin yeniden düzenlenmesine olanak sağlamıştır. Ali Sami Boyar 1917........
© Gazete Damga
