Ailede iletişim
Günlük yaşamımızda iletişim sorunlarından kaynaklanan pek çok problemden söz etmek mümkündür. Nitekim uyum ve davranış problemi olan çocuklar, şiddet olaylarına katılan öğrenciler ve ne yazık ki sayısı giderek artan trafik kazaları, aile içindeki geçimsizlikler, kuşaklar arasındaki çatışmalar, sayıları giderek artan hukuk davaları, boşanmalar, intiharlar vb. olaylarda iletişim sorunlarının bu olayların gerçekleşmesinde önemli bir etken olarak yer aldığı belirlenmiştir. Medyaya yansıyan şekliyle, çoğu zaman konuşmayı bilmiyoruz. Uzlaşmacı, geliştirici bir yaklaşımdan çok itici ve çatışmaya yönelik bir tutumu benimsemek daha kolay geliyor.
Sorun ise çoğunlukla aynı süreci izliyor. Birbirini dinlememe, anlayamama, konuşmanın kesilmesi, sürtüşmeler, çatışmalar... Bu sonuçlardan en çok etkilenenler de hiç şüphesiz çocuklar ve gençler oluyor. Nitekim uyumsuz, mutsuz, doyumsuz, çeşitli uyum ve davranış sorunları olan problemli çocukları kapsayan araştırmalar; bu çocukların genellikle anne-babaları ile sağlıklı bir iletişime sahip olmadıklarını gösteriyor. Dolayısıyla ilişkilerdeki sorunların temelinde çoğunlukla iletişim problemlerinin yer aldığını görüyoruz. Söz konusu problemlerin çözümünde ise annelere, babalara ve öğretmenlere büyük görevler düştüğü açıktır.
Anne ya da baba olmak, insanlar için beşerî sorumlulukların en büyüğüdür. Yine bilinen bir gerçek daha var ki; aileye bir çocuğun gelmesi, ailenin hayat biçimini önemli ölçüde etkilemektedir.
Belirli genetik özelliklerle donanmış olarak dünyaya gelen çocuğun gelişimi, öteki canlılara göre uzunca bir süreç içinde gerçekleşir. Bu gelişim süreci içinde, öncelikle yakın çevreyle olan ilişkiler, anne ve babanın çocuk yetiştirme tutumları, ailede çocuğa verilen değer, ona gösterilen ilgi, saygı gibi özellikler çocuğun gelişimini etkilemektedir. Böylece çocuğun doğuştan gösterdiği özellikler, çevreyle
etkileşim sonucu gelişir.
Çevreyle etkileşimin altını çizmekte yarar var. Çünkü çevreyle etkileşim, bireyin başka insanlarla olan ilişkilerini etkileyen davranış kalıplarının belirlenmesini sağlar. Özellikle hayatın ilk yıllarında çocuğun yakın çevresiyle etkileşimi, onun gelişimini olumlu ya da olumsuz biçimde etkileyebilmektedir.
Gerek çocukların gerekse yetişkinlerin kendileri dışındaki insanlarla etkileşimlerinin sağlıklı olmasında, iletişimin çok önemli bir rolü vardır. Bu açıdan anne-baba ve öğretmenlerin çocuklarla iletişim biçimleri son derece önemlidir. Çünkü ilişkiler, etkileşim süreci içinde ve iletişim kanalıyla gerçekleşmektedir. Yapılan araştırmalarda anne, baba ya da öğretmenlerin çocuk eğitimi konusunda, birer yetişkin olarak çoğu zaman olumlu yaklaşımlara sahip oldukları hâlde; çeşitli iletişim sorunlarından dolayı hatalar yaptıkları ortaya çıkmıştır.........
© Gazete Damga
