menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ekolojik denge sıfır atık

11 0
18.10.2025

Doğa, milyonlarca yıldır kusursuz bir denge içinde işleyen bir sistemdir. Bu sistemin merkezinde ise ekolojik denge yer alır. Ekolojik denge, canlıların (bitkiler, hayvanlar, mikroorganizmalar) ve fiziksel çevrelerinin (hava, su, toprak) birbiriyle sürekli bir etkileşim ve alışveriş içinde olduğu, hassas bir ağdır. Bu dengenin bozulması, tüm yaşamı tehdit eden sonuçlar doğurabilir.

Ne yazık ki sanayileşme, kontrolsüz kentleşme ve aşırı tüketim odaklı modern yaşam tarzımız, bu kadim dengeyi derinden sarsmış durumdadır. İklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı, toprak kirliliği ve okyanuslardaki plastik adaları, bu sarsıntının en görünür göstergeleridir. İşte tam da bu noktada, sadece bir atık yönetim stratejisi değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesi olan sıfır atık kavramı, ekolojik dengeyi onarmak için en güçlü araçlardan biri olarak karşımıza çıkıyor.

YAŞAM AĞININ İNCE AYARI

Ekolojik denge, doğadaki madde ve enerji döngüleri üzerine kuruludur. Bu döngülerden en önemlileri:

Karbon Döngüsü: Canlıların solunumu, bitkilerin fotosentezi ve okyanusların karbon tutmasıyla işler. Fosil yakıt kullanımı bu döngüyü bozarak atmosferdeki karbondioksit oranını artırır ve küresel ısınmaya neden olur.

Azot Döngüsü: Bitkilerin büyümesi için hayati öneme sahiptir. Endüstriyel gübrelerin aşırı kullanımı bu döngüyü bozarak su kaynaklarının kirlenmesine (ötrofikasyon) yol açar.

Su Döngüsü: Yaşamın temel taşıdır. Ormansızlaşma ve betonlaşma, yağış rejimlerini değiştirerek kuraklık ve selleri tetikler.

Doğada atık kavramı yoktur. Bir canlının atığı, diğeri için besin kaynağıdır. Yapraklar toprağa düşer, çürür ve toprağı besler. Bu, "cradle to cradle" (beşikten beşiğe) olarak adlandırılan,........

© Gazete Damga