Takımda 10 tane eksik vardı.

“kulübede mutlaka 2 silahın olmalı” şeklinde antrenörlüğün temel öğretisini bilen bir Teknik Direktör, düşünmediği iki genç ile başlayıp, kulübedeki 2 silah ile oyuna müdahale edebilirdi.

Yapmadı!

Okan Buruk genç oyunculara çok net bir mesaj verdi. 10 tane sakat adamım var ama hiçbiriniz forma giyme ihtimali olan adamlar değilsiniz! Sakat da olsalar, formsuz da olsalar, o gün isteksiz de olsalar, onlarla başlar, onlarla bitiririm.

Sane de kötü olsa, İlkay da kötü olsa, Sara da kötü olsa hiçbir şekilde kenara almam ve siz oynayamazsınız. Nitekim 1-0 mağlup olunan ve son derece yetersiz olan takımda oyuna giren tek oyuncu 54. dakikada Arda Ünyay oldu.

Sakın yanlış anlaşılmasın, istekten değil!

Jakobs devam edemediği içindi. Orada da aklınıza Jakobs’un yerine bir sol bek alındığı falan gelmesin hemen. Diğer gençlere güvenilmediği için sene başında yıldız olarak gösterilen ve kazara birkaç dakika görev alabilmiş Arda Ünyay alınarak tüm sistem değiştirildi ve 3’lü savunmaya geçildi.

Kalan 4 oyuncu değişikliği kullanılmadı. Bu mesaj sadece genç oyunculara değil sahadaki ilk 11’e de verildi. “Varımız yoğumuz sizsiniz. Kulübede hamle şansımız yok. Bu maçı almak zorundasınız” dendi.

Hata yapma veya kötü oynama şansı olmayan oyunculara da bu yük ağır geldi. Davinson Sanchez gibi usta bir stoper bile kötüydü! Gerisini siz hesap edin! Çaresizlik yükü ve sorumluluğu ağır gelmişti oyunculara!

Kim vardı........

© Fotospor