Almancada dilde cinsiyet tartışmalarına, Türkçede muallim ve muallimeye ilişkin
Almanca bilmeyenler için kısaca bir bilgilendirme yapalım önce. Almanca, cinsiyetçi bir dildir; adlar, eril, dişil ve cinsiyetsiz olarak üçe ayrılır; bu da Artikel ile belirlenir. Eril der, dişil die, cinsiyetsiz adlar da das ile ifade edilir. Örnek der Tisch (masa), die Tasche (çanta), das Buch (kitap). Haklı olarak, “Nesnelerin de cinsiyeti mi olur?” sorusu akla gelir elbette, ama her dilin bir mantığı, yapısı var işte.
Dillerin mantığını, yapısını belirleyen temel etkenler, toplumsal yapı, kadın erkek ilişkileri ile üretim ilişkileridir. Bu bakımlardan Almancanın erkek egemen bir dil olduğu söylenebilir. Erkeklerle ilgili adlar eril, kadınlarla ilgili adlar ise dişildir, bunu öncelikle mesleklerde görürüz. Erkek öğretmen der Lehrer, kadın öğretmen ise die Lehrerin ile ifade edilir. Bunların dışında kamuyu, yani tüm halkı ifade eden kavram jedermann kök olarak tüm erkekleri ifade eder, çünkü der Mann erkek demektir. Bakanların yemin metninde, anayasada ve yasalarda kamuyu, tüm halkı ifade için jedermann kullanılır. Üretim ilişkilerinin dillerin yapısını belirlediğine bir örnek ise tüccar kelimesidir. Almancada tüccarın karşılığı der Kaufmann kelimesidir, anlamı satın alan adam demektir.
Almanya’da sıkça alevlenen dilde cinsiyet tartışmaları, her iki cinsi de ifade edecek kelimelerin yazımı konusunda çıkıyor. Türkiye ile karşılaştırınca, “Almanların ne büyük dertleri varmış” diyenler az olmayacaktır. Başta feministler, Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Yeşiller olmak üzere toplumun ilerici kesimi, kadın ve erkeği ifade edecek yazımdan yana, muhafazakar kesim ise eski yazım biçiminin kalmasından yana. Örnek olarak, ilerici kesim, kadın ve erkek öğretmeni ifade için Lehrer/-in ya da Lehrer:in........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Rachel Marsden