Yeni barış/çözüm süreci için oluşturulan Komisyon, ilk toplantılarını geçtiğimiz hafta tamamladı. "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu" adında uzlaşılan organın temel ilkeleri TBMM Başkanı Kurtulmuş tarafından "şeffaflık, açıklık ve çoğulculuk" olarak tanımlandı. Ancak konuşmasına “çatışma çözümü” deneyiminin onun pozisyonunda birinin önerdiğinin aksine, güvenlikçi kaygıları öne çıkan bir dil egemendi. Son tahlilde devlet aklının çatışma sürecine bakışını tekrar etti.

Sekiz saat süren ilk oturuma Meclis Başkanı tarafından getirilen işleyiş çerçevesi ile toplantıdan çıkan çalışma yönetmeliğinin son hali arasındaki fark, yaklaşımlar arasındaki ayrımı yansıtan göstergelerden biri oldu. Üzerinde uzlaşılan "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu" isminin “ortaya karışık” yapısı da Komisyon içindeki tutum farklılıklarını ve Cumhur İttifakı’nın sınırlarını görünür kıldı.

Komisyon isminin ilk parçasını oluşturan ve ‘milli birlik’ kavramı yerine üzerinde uzlaşılan ‘milli dayanışma’ vurgusu, bu kavramın Anayasa’nın ikinci maddesinde, “toplumun huzuru” ve” adalet anlayışı” arasındaki yerini anımsattı. Bu doğrultuda ‘anayasal milliyetçilik’ ilkesine gönderilen bir selamı yansıttığını da düşünmek mümkün.

İlhamını 1789 Fransız Devrimi’nin “özgürlük, eşitlik ve kardeşlik” üçlemesinden aldığını düşündürten ‘kardeşlik’ vurgusu ilk elde kulağa hoş geliyor. Ancak, bu hoşnutluktan kaynaklanan rehavete kapılmamakta fayda var.........

© Evrensel