menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Şiire dair

18 1
26.03.2025

Ülkenin bu karmaşık durumunda yazacaklarımı ertelemek daha doğru geldi; en azından şimdilik. Yalan, iftira, baskı ve zulüm üzerine kurulu bir siyasetin ülkeyi getirdiği noktada iktidarın pes etmeye niyeti yok. Ama unutmamalı ki, adaletin olmadığı topraklarda ne insan bereketi ne de mutluluk yeşerir.

Bu düşüncelerle bugün yeni bir şeyler yazmak istemedim. Ama iki yıl önce yazdığım “Şiire dair” başlıklı -benim de sevdiğim- yazıyı bir kez daha okurlarımla paylaşıyorum. Sanırım okurlar bugüne dair kimi ipuçlarını da bu yazıda görebilecekler.

Şiire dair

Onca özlemle beklediğimiz bahar geldi gelmesine ama içimizdeki üşüme hiç bitmiyor. Doğa yenilenecek, çiçekler açacak, ağaçlarda rengarenk baharlar bize gülücük yollayacaktı. Oysa ülkenin bakımsız toprakları doğaya yapılan ihanetin enkazı altında kaldı. Önce deprem sonra seller aldı yurdumu. Mezopotamya’nın bereketli toprakları şimdilerde güneşe ve uslu uslu yağacak bir yağmura duacı. İnsan eliyle yok edilen ormanlar, nehirler, ovalar baharın neşesini yansıtmıyor artık. O eski heyecan, çocuk kahkahaları, halaya duran kadın-erkek yöre insanı artık sessizliğin sesine bürünmüş. Ülkem insanını sevinçte ve tasada bir olmaktan alıkoyan açgözlülerin, kan içicilerin dönemi şimdi. Bu uğursuz alacakaranlıktan çıkacağız elbette. Uzakta parıldayan ışığı fark ediyoruz. Yeter ki, o ışığa doğru alnımız açık göğsümüzü gere gere birlikte........

© Evrensel