menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ayvalık’ta kenti tartışmak

47 44
16.08.2025

Bugün, 9-11 Ağustos tarihleri arasında Ayvalık Kent Çalışmaları Derneği bünyesinde düzenlenen “Ayvalık’ta kenti tartışıyoruz” başlıklı atölyemiz ve Ayvalık’la ilgili gözlemlerimden söz etmek istiyorum.

Ayvalık’taki kentleşme meselesine, daha önce iki kere kısaca yer vermiştim. İlki 8 Şubat 2025 tarihinde, “kamusal alanın kutupsallaşması” üzerine Rahmi Koç’un müze ve liman yapılaşma örneklerini verdiğim yazıydı (1). İkincisi de 14 Şubat 2025 tarihli Ayvalık’taki toplumsal hareketlerin güç üretimi üzerineydi (2).

Yazıları yeniden okuyunca hatırlıyorum. Ayvalık Tabiat Platformu’nun davetiyle buluştuğumuz etkinlikte “Yaşayan Üreten Dönüşen Haliç” belgeselini izleyecektik. Ancak filmi izleyeceğimiz bağımsız bir kültür-sanat alanı olan Fabrika Ayvalık, komşu yapıdan sıçrayan bir yangın nedeniyle hasar gördüğü için etkinlik yerimiz değişmek zorunda kalmıştı.

İlk yazıda Haliç’teki Rahmi Koç Müzesi’nden Ayvalık’taki Koç Müzesine geçerek, sınıfsal çatışmaların üstüne Pierre Bourdieu’nün kültürel, sosyal, sembolik… sermayelerinin kamusal alanda yarattığı kutupsallaşmaya, kentte dönüşümün ortaya çıkardığı arzu ve rıza üreten biyopolitik düzleme dikkat çekmiştim.

Her iki yazıda da, iktidar ve sermayenin yaşamımıza müdahalesinin, toplumsal olduğu kadar kişisel, kişisel olduğu kadar da politik olduğunu ifade etmiştim.

Finalde yurttaşları ve toplumsal hareketleri kutuplaştıran, onlarda arzu/rıza üreten sistemin politik işleyişini lehimize bir güç oluşturmak için tartışmaya açarken, arzu coğrafyalarımızı da sorunsallaştırmamız, mücadeleyi daha güçlü kılacak yolları keşfetmemizin bir adımı olabilir diyerek bitirmiştim.

Ayvalık Kent Çalışmaları Derneği bünyesinde düzenlediğimiz atölye ise, kısaca........

© Evrensel