Cadıların külünden yükselen isyan
Pandemi hepimizin hayatında farklı ama önemli değişimlere yol açtı. Daha önce Silvia Federici’yi tanımıyordum. Pandeminin ilk yılı içinde Türk Tabipleri Birliği olarak çevrim içi olanakları kullanma alışkanlığı edinmemizin, yüz yüze teması sınırlasa da faydasını gördüğümüzü söyleyebilirim. İlk yılın sonunda, yüz yüze olsa ekonomik koşulların elvermeyeceği bir uluslararası sempozyumu çevrim içinden yararlanarak düzenleme olanağı bulmuş, böylece ekrandan da olsa Silvia Federici ile tanışmış, daha birçok değerli ismi de böylece sempozyuma konuk edebilmiştik. Pandeminin kadınların yaşamına etkisini tartışmak üzere isim düşünüldüğünde TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolumuzdan Silvia Federici önerisi gelince kendisinden ve kitaplarından geç de olsa haberdar ve çok mahcup olmuş, hemen Caliban ve Cadı” ile “Cadılar, Cadı Avı ve Kadınlar’ı” almıştım okumak üzere. “Cadılar, Cadı Avı ve Kadınlar” kısacık bir kitap olsa da elime alıp okumam hayli gecikti. Bir süredir memlekette kadınlara yönelik sınırlama, kimi zaman kapatarak kimi zamansa katlederek yok etme davranışları ayyuka çıkınca geçtiğimiz günlerde alıp bir çırpıda okudum. Sonra cadı avları dönemine benzer zaman dilimlerinde Osmanlı’da neler yaşanmış diye bakınca kitlesel cadı avına rastlamasam da büyücülük/üfürükçülük/muska temalı tekil olaylar hem zaptiye hem de kadı sicili/ta‘zîr bağlamında karşıma çıktı 1, 1894 Tophanelioğlu cin çağırma örneği, Üsküdar’da resmi makamlara yansımış bir vaka olarak........© Evrensel
