menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Alternatif ekonomi politikalarına giriş

18 1
12.07.2025

Son iki yazıda Türkiye ekonomisinin yapısal sorunlarını mesele edinip bunlara yönelik ekonomi politikası önerileri geliştirmeye yönelen çalışmaların sınırlı olduğuna ve sorunların kökenlerini doğru tespit etmeyen analizlerin “rasyonalite”ye dönüş ile içeriği belirsiz bir “yapısal reformlar” söyleminden öteye geçemediğine dikkat çekmiştim. Öncelikle vurgulanması gereken şudur ki Türkiye ekonomisinin karşı karşıya bulunduğu sorunlar, kısa vadede çözülebilecek sorunlar değildir. Bunların üstesinden gelecek, geniş kesimlerin refah ve özgürlüğünü artıracak ve daha demokratik bir toplumu mümkün kılacak bir ekonomi programının öncelikle neoklasik iktisadın kurgusal dünyasından çıkması ve neoliberal ekonomi politikası ezberlerini bir yana bırakması şarttır. Böyle bir programın makroekonomik ufku, şu üç ana unsur üzerinden inşa edilmelidir:

1) Üretim ve bölüşüm ilişkilerini tamamen piyasanın insafına terk etmekten vazgeçilmeli, üretim ve bölüşüm toplumun ihtiyaçları doğrultusunda organize edilmelidir;

2) bunu yapmanın ilk adımlarından birisi kamusal mal ve hizmetlerin üretimi ile tekel vasfı taşıyan sektörlerdeki üretimin toplumsallaştırılması ve doğrudan kamunun idaresi altına alınması olacaktır;

3) bu da ekonomiye dair kararların alınmasında katılımcı planlama ve denetleme yöntemlerinin geliştirilmesini gerektirmektedir.

Bu üç unsur üzerine inşa edilecek bir ekonomi programının merkezinde, kaçınılmaz olarak, Türkiye ekonomisinin dünya ekonomisiyle eklemlenme biçimlerini ve bunların yarattığı sorunları açıkça tanıyıp çözmeyi hedefleyen bir yönelim olmak zorundadır. Açlık sınırının altında bir asgari ücret seviyesi ve değersiz TL ile ihracat pazarlarında rekabetçiliği artırarak döviz açığını kapama çabasının ne geniş kesimlerin refahını yükseltmesi ne de dış açığın kapanmasını sağlaması mümkündür. Bu yaklaşım, yüksek ithal girdi kullanımını ve yüksek döviz cinsi borçları yeterince ciddiye almamaktadır. Orta ve uzun vadede........

© Evrensel