menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Futbol kulüpleri küreselleşirken aidiyet nasıl korunur?

5 0
latest

Atletico Madrid’in hisselerinin yüzde 57’sinin, dünyanın en büyük yatırım fonlarından biri olan ABD’li Apollo şirketi tarafından satın alınması, futbolun ekonomik küreselleşmesinin takımların kimliğini ne ölçüde etkilediği sorusunu bir kez daha gündeme getiriyor.

Modern futbola karşı ebedi bir nefret duyan çok sayıda taraftar için sermaye ile tutku birbiriyle bağdaşmaz; yabancı yatırımın oyuna girişi de felaâketin eş anlamlısı gibi görülür. Günümüz futbolunda birçok örnek, bu görüşü savunanlara hak verdiriyor: Yanlış kararlarla dolu yönetimler, biriken borçlar, hayal kırıklığı yaratan sportif sonuçlar, taraftarla bağın zayıflaması ve kimlik kaybı… Ancak yıllarca olumsuz deneyimler yaşanmış olsa da anlaşılır olan bu anlatı eksik kalıyor. Modern futbolun küresel gerçekliği bambaşka bir hikaye de anlatıyor.


2010’da Liverpool iflasın eşiğindeydi. Fenway Sports Group, 300 milyon sterlin yatırım yaptı ve on beş yıl sonra bu hikaye bir başarı örneğine dönüştü: 2019’daki Şampiyonlar Ligi zaferi, iki Premier Lig şampiyonluğu ve 4.1 milyar sterlinlik değerleme. Arsenal, Stan Kroenke yatırımını artırana kadar yıllarca Şampiyonlar Ligi’nden uzak kalmıştı. Sonuç; Premier Lig’de üst üste üç ikincilik ve zirveye dönüş. İtalya’da Atalanta, ABD’li Stephen Pagliuca döneminde mütevazı bir taşra kulübünden Şampiyonlar Ligi yarı finalistliğine uzandı. Dan Friedkin’in Roma’sı Avrupa’da düzenli biçimde rekabet ediyor. RedBird Capital’in Milan’ı 2022’de Scudetto’yu kazandı.


Türkiye’de de Göztepe’nin çoğunluk hissesi (yaklaşık yüzde 70) Londra merkezli yabancı bir yatırım grubu olan Sport Republic tarafından satın alındı. Kulüp bu el değiştirmenin ardından kısa süre içinde Süper Lig’e geri dönerken, şu anda Avrupa kupalarına katılma mücadelesi veriyor.
Bu örneklerde bir diğer dikkat çekici olan ise şu: Hiçbiri kimliğini kaybetmedi. Liverpool hâlâ Anfield’ı dolduruyor ve taraftarları her maç öncesi aynı tutkuyla “You’ll Never Walk Alone” söylüyor; Arsenal, yerel yetenek yetiştiren Hale End Akademisini koruyor; Atalanta öz kaynağına ve kendine özgü, tanınabilir oyun tarzına yatırım yapmayı sürdürüyor.
Dolayısıyla mesele, kulüplerin en üst düzeyde uluslararası rekabet ederken topluluklarıyla bağlarını koruyacak şekilde bu süreci yönetebilmeleri. Manchester City CEO’su ve........

© Evrensel