Gazze son değil
Gazze halkı iki yıl boyunca bombalara, açlık ve susuzluğa, Refah Sınır Kapısı’nı açmayan Mısır’a ve dünya devletlerinin çoğunun siyonist rejime verdiği sessiz onaya rağmen taşa toprağa tutunarak direndi. Resmi ölü sayısı bilinmiyor; 70 bin olduğu iddia ediliyor. Trump’ın Netanyahu’yu ABD’nin verdiği silahlarla harika bir iş çıkarmakla övdüğü tabloda Gazze’nin yerle bir edilmesi, ekonomik yapısının çökertilmesi de var.
İsrail Parlamentosundaki (Knesset) konuşmasında, Yahudiliğin vadedilmiş toprak mitine gönderme yaparak 3 binyıllık bir meseleyi çözmekle övünen Trump, gelmişken Netahyahu hakkında süren yolsuzluk davasına da el atarak onu da halletti. Baştaşeron ‘Bibi’yi ayağına dolanan iç meselelerden de kurtardı.
ABD ateşli silahlardan başka yaptırımlara da sahip. Ülkelerin iç hukukuna, devlet mekanizmalarının düzenine müdahale etmek, yaptırımlar uygulamak hegemonya cephaneliğinde bolca vardır. Trump bu geleneğin en arsız ve sakınmasız devamcısıdır ki, Devlet Başkanı Milei bir daha seçilmezse Arjantin’i ABD desteğinden mahrum bırakacağını, NATO harcamalarını buyurduğu oranda artırmadığı için İspanya’yı örgütten atacağını söyleyen de odur. Yedi savaşı bitirmekle övünürken gerilimlerin arkasında çoğu kere ABD’nin olduğunu unutturmaya kalkan da o. Dahli olmadığı durumlar yoktur.
Megalomanisini ABD’nin hegemonik gücü ve silah kapasitesinin güçlenmesiyle doğru orantılı artıran Trump’ın kendine tehdit, şantaj, mülke çökme hakkı tanıyarak yaptıklarına barış diyebilmek için Trump olmak lazım. Nitekim sulh getirdiğini iddia ettiği 7 gerilim bölgesinde, Afganistan-Pakistan arasındaki........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d