Eskişehir Seyitgazi yangınını söndürmeye çalışan 5 orman işçisi ve 5 AKUT gönüllüsünün hayatını kaybetmesi kamu kaynaklarına ilişkin siyasi tasarrufun korkulan sonuçlarından biridir. Hatay yangınının ardından Vali Mustafa Masatlı’nın ‘Buradaki en önemli şey can kaybının olmaması. Çok şükür şu ana kadar can kaybı yok’ demesinin üzerinden çok geçmeden donanımsız, güvenlik önlemleri zayıf, gerekli araç gereçten yoksun, kahramanca yangın söndürmeye girişen 10 insanın ölümü, daha önce can kaybının olmamasının tamamen tesadüf olduğunu gösteriyor. Ormanda yanarken çığlıkları kaydedilen sayısız hayvanınki candan sayılmıyorsa tabii.

Geçen yazdan bu yana artan orman yangınları gerekli müdahalelerin ya hiç yapılmaması ya da çok geç olması nedeniyle halkın ortak mülkiyet alanlarını tahrip etti. Bölgesel ekolojik sistemin bozulması, iklim değişikliğinin beklenen sonuçları, kıyıların gasbından ve kentsel dönüşümden nemalanan rant ve kâr çevrelerinin arada kaynayan provokasyonları, elektrik şebekesinin özelleştirilmesine bağlı bakımsızlık gibi bir dizi etken de eklenince yıllar içinde çökertilmiş, çürümüş altyapının felaketleri çağırması bir sürpriz değil. Arada bir söndürülmeden atılan sigaradan, mangal közünden, piknik kazalarından sorumlu gösterilerek birkaç meczubu tutuklamakla gönül yangınını söndüreceğini düşünen ama bu arada halkı saf yerine koyan bürokrasi ve bağlı hukuku bu sefer günü kurtaramadı. Şimdi yangın söndürmeye çalışırken ölenler, kendilerine........

© Evrensel