Yanlış İliklenen Düğme
Ulusların tarihi önemlidir; zira maziyi bilmeden yaşanan dönem değerlendirilemeyeceği gibi, gelecek de planlanamaz. Ben tarihçi olmadığım için bu konuda konuşmak haddim değildir. Durumun bu olmasına rağmen, bugün bu konuya ucundan dokunmamın sebebi, Erdoğan Aydın dostumun Türkçe yazım yaşamına kazandırdığı “Yanlış İliklenen Düğme” başlıklı eserinin kısaca tanıtılmasıdır.
Önce yazarı kısaca tanıtırken, iftiharla belirtmem gerekir ki, Erdoğan Aydın bizim fakültenin, yani İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nin mezunu bir araştırmacıdır. Özgür Gündem, Cumhuriyet ve T24 gibi yayın organlarında köşe yazarlığı yapmış, İMC TV, Hayat TV ve Artı TV kanallarında programlar sunmuştur. Fevkalade zengin bir özgeçmişe sahip olan Erdoğan Aydın tarih ve din konularına da derinlemesine girmiş olup, son dönem tartışmalarına da ışık tutacak nitelikte İslamcılık ve Din Politikaları, Kimlik Mücadelesinde Alevilik ve Öteki Tarih gibi daha güncel konuları da ele alan eserleriyle bilim dünyasında köklü yer edinmiştir. Bugün, yerimin müsaadesi kadar sözünü edeceğim eser, Erdoğan Aydın’ın yeni vitrinlere çıkmış olan “Yanlış İliklenen Düğme” adlı eseridir. Bu vesile ile tarih araştırmaları üzerine de bazı düşüncelerimi siz değerli okurlarımla tartışmak istiyorum.
Alt başlığı “Geçmişle Gelecek Arasında Cumhuriyet” olan, toplam 679 sayfalık kitap, bir hamlede okunabilecek kadar rahat, ancak üzerinde uzun akademik ve tarih tartışmaları yapılabilecek kadar da fikir yüklüdür. Kitabın özü hakkında kısaca şu söylenebilir ki, Cumhuriyet tarihinin resmi tarih dışında okunmasıyla ancak günümüzde karmaşıklaşan olayların anlaşılması olasıdır. Kitaba kapak özeti katkısı yapmış olan Fikret Başkaya hocanın ifadesiyle: “ ‘Resmi tarih’ hâkim sınıfların bilinmesini istediği tarihtir… Geçmişte yaşanmış olanın, iktidar sahiplerinin ihtiyacı doğrultusunda yeniden kurgulanmış versiyonudur. Bu amaçla toplum hafıza kaybına uğratılmak istenir… Resmi tarih, yalana, tahrifata, yok saymaya, adıyla çağırmamaya, sansüre ve oto sansüre dayanır. Fakat resmi tarih bir başına amaç değildir, asıl amaç egemen ideoloji oluşturmaktır… Çünkü geçmişine hâkim olmadan bu güne ve........© Evrensel
