Uyanalım, lütfen!
Sihirbazın marifeti maddeleri gerçekten değiştirmesinde değil, el çabukluğu marifetiyle asıl görünümü gizleyerek, istediği görüntüyü hayalimizde oluşturmasındadır.
Siyaset sihir değildir, ama siyasetin kara perdesini kaldıramamış, beyinleri örtülü, büyülenmiş seyirciler siyasetin aldatıcı yolunda yürümeyi sürdürebilir
Devlet olgusu, çoğunlukla sandığımız gibi topluma refah sağlayan, insanların sulh ve huzur içinde yaşamını sürdürmesine hizmete yönelik bir yapı değildir. Kapitalizmin beynimizi örterek kararttığı burjuva toplumlarında devlet aygıtı tüm görünen maddi ve görünmeyen kurumlarıyla toplumun büyük kesimini az sayıda asil kesimin hizmetine sunmaya kendini adamış meşru görüntülü bir yapıdır. Bu durumu kanıtlamaya tek örnek bile yeter; bütçe bir kanundur, yani devletin tüm ideolojik ve baskı araçları ile uygulamaya koyduğu ve koruduğu hükümler cetvelidir. Peki, böylesi sıkı korumalar altında uygulanan, adına bütçe denen bu kutsal emirler ve uygulamalar cetvelini kim yapar? Parlamento yapar; daha doğru ifadesiyle, durumun böyle olduğunu sanırız, hatta derslerde de tüm olayı genç dimağlara böyle enjekte ederiz. Peki, durum bu mudur? Tabii ki, hayır, vergilerin kimlerden hangi ölçüte göre alınacağı, kimlere, nerelere nasıl ve ne kadar ödeme yapılacağı kararlarını ne emekliler, ne emekçiler, ne de mağdur olan toplumun büyük kesimi vermektedir, çünkü sistem, adıyla müsemma olarak kapitalizmdir, yani kapital sahiplerinin, varsıl kesimin başat olduğu bir sistemdir, bu sistemimin siyasal örgütü görüntüsündeki devlet de hakim kesimin çıkarlarına hizmet ederken, binbir numara ile uygulamayı yerine göre perdeleyen, yerine göre aldatıcı sözlerle meşrulaştıran, hiçbir girişimin fayda etmediği son kertede ise baskılayarak kabul ettiren bir siyasal organdır.
Adına ulus devlet dediğimiz bu siyasal organ, acaba gerçekten halkın şöyle ya da böyle oy vererek başa getirdiğini düşündüğü ve halkın yararına çalıştığı bir yapı mıdır? İşte işin burası çok karışıktır, hele de küreselleşme dediğimiz günümüz koşullarında oluşumu halk anladığını sanır, fakat halk........
© Evrensel
