menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Barış anlaşması ile bölge dizaynı

48 7
30.10.2025

Bölgede Türkiye’nin de dahil olduğu çok sert bir diplomasi savaşı devam ediyor. Kapalı kapılar ardında devam eden bu savaş Suriye’yi, Lübnan’ı, Gazze’yi ve Batı Şeria’yı da kapsıyor. Sürece taraf olan ülkelerin başında İsrail geliyor. Keza Türkiye, Mısır, Katar gibi bölge ülkelerinden Azerbaycan ve Endonezya’ya kadar birçok ülke de dahil bu baş döndürücü trafiğe. Elbette sürecin belirleyicisi Amerika. Ancak Amerikalılar hâlâ detaylarla pek ilgilenmiyor gibi görünüyor. Trump’ın Gazze-Lübnan ve Suriye’yi hâlâ Nobel Barış Ödülü’nü kendisine getirecek olan ‘her şey dahil barış paketi’ olarak gördüğü söylenebilir, ancak Amerikan tutumunun genel olarak İsrail’i arkaladığı da açık.

Trump liderliğindeki Amerikan tavrı “Elimizden geleni yaptık, ortaya bir barış(!) planı da koyduk. Artık anlaşın, nasıl anlaştığınız bizi ilgilendirmez” şeklinde özetlenebilir. Sahada ise İsrail başta olmak üzere her bir ülkenin hedefi, korkuları, hesabı, yöntemi farklı.

İsrail’den ve Gazze’den başlayalım!

Trump 20 maddelik bir Gazze planı hazırladı hazırlamasına, ancak planda Filistinliler için mayınlı bölge çok. Aslında Gazze meselesini komplike hale getiren temel sorunlara ilişkin herhangi bir çözüm sunmuyor bu plan. Bu da sahada birçok tarafın ve ülkenin birbirine girmesinin en önemli sebeplerinden biri.

Mesela, plana göre HAMAS’ın elindeki rehineleri ve rehine cesetlerini planın yürürlüğe girmesinden sonraki 72 saat içinde teslim etmesi gerekiyordu. Ancak HAMAS ilk günden itibaren rehinelerin bir kısmının hava saldırılarında öldüklerini ve enkaz altında kaldıklarını söylemeye başladı. Aslında ateşkesten çok önce HAMAS’tan benzer açıklamalar geliyordu.

Nihayetinde HAMAS hayatta olan 20 rehineyi teslim etti ancak ölen 28 rehinenin 13’ünün cesedinin yerini bilmediğini duyurdu. Örgüt uluslararası toplumdan bu cesetlerin yerlerinin belirlenmesi ve çıkarılması için yardım istiyor ancak harap haldeki Gazze’de rehinelerin yerini bulmak elbette imkansıza yakın bir iş. İsrail ve ABD cephesi HAMAS’ı rehinelerin cesetlerini vermemekle, oyalama taktiğine başvurarak zaman kazanmaya çalışmakla suçluyor. Uluslararası bir arama-kurtarma ekibi oluşturulması fikrine sıcak bakmayan İsrail, cesetlerin teslimi işlemleri sırasında çıkan bir arbedenin çatışmaya dönüştüğünü ve HAMAS’ın İsrail askerlerine saldırdığını öne sürerek Gazze’yi yine vurmaya başladı. 12 saatten kısa bir sürede 46’sı çocuk olmak üzere 100’den fazla Filistinlinin öldürüldüğü bu saldırılar, Trump’a göre ateşkes ihlali değil! HAMAS ise, İsrail askerlerine yönelik saldırı yapmadığını söylüyor. Hangi tarafın doğru söylediğini belirlemek çok zor, ancak Gazze’deki ateşkes sürecine ilişkin İsrail’in Trump’ın yol haritasındaki........

© Evrensel