Gürcistan bir akademisyene nasıl musallat oldu?
Ukrayna savaşından bu yana Avrupa’yı saran Rus düşmanlığı öyle zehirli bir iklim yarattı ki Rusya ile hesapları olan diğer ülkeler de bu ortamı tepe tepe kullanıyor.
Rusya’nın doğrudan ya da dolaylı olarak desteklediği ‘de facto’ ya da ‘kısmen tanınmış’ bağımsız ülkeler mevcut siyasal koşullarda peşinen kaybediyor. Aynı şey Batı destekli ‘de facto’lar için geçerli değil.
Transdinyester’e karşı Moldova’nın, Donbas’a karşı Ukrayna’nın, Abhazya ve Güney Osetya’ya karşı Gürcistan’ın yaptığı ya da yapabileceği her şeyi meşru gören bir yaklaşım sergileniyor.
Türkiye’den bir akademisyenin başına gelenler, Gürcistan’ın mafyavari yöntemlerle insanları susturma pervasızlığının nasıl görmezden gelindiğini ortaya koyuyor.
Gürcistan “Abhazya’nın herhangi bir sorununu Avrupa’da ele alamazsınız” diyen zorbalıklara başvuruyor. Avrupa da söz konusu ülke, Rusya’nın kanat gerdiği bir yerse olup biteni görmezden geliyor ya da kendi topraklarındaki hukuksuzluğa çanak tutuyor.
Bu açıdan Yrd. Doç. Dr. Elçin Başol’un başına gelenler ibret verici. Elçin Başol, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde öğretim görevlisi. Kafkasya’daki azınlıklar ve otokton halklar üzerine çalışıyor.
Fotoğraf: Elçin Başol'un kişisel arşivinden
Birkaç seferdir Birleşmiş Milletler Azınlık Forumu’nun katılımcıları arasında yer alıyor. Forumun 18’incisi 27-28 Kasım tarihlerinde Cenevre’de düzenlendi. Forumun başlığı “Azınlıkların Çoğulculuk, Toplumsal Dirençlilik ve Barışa Katkısı” idi.
Başol forumun ikinci gününde konuşmacıydı. İlk günkü oturumlara katıldıktan sonra etkinlikten çektiği fotoğraflarla birlikte sosyal medya hesabından kendisinin de ertesi gün “Barış İnşası, Hesap Verebilirlik ve Geçiş Dönemi Adaleti Süreçleri” başlıklı oturumda bir konuşma yapacağını duyurdu. Mesajında Abhazya’ya dair hak ihlalleri hakkında konuşacağımı belirtti. Sinyal alındı ve hemen harekete geçildi.
Başol akşam yemeği ve küçük bir gezinti için dışarı çıktı. Yeni Yıl Pazarı’nda biraz vakit geçirdikten sonra meşhur Çiçek Saati’ni görmek istedi. O sırada yolda iki adamla karşı karşıya geldi. Onu tanıdıklarını söylediler. Ama bunlar Başol’un forum ya da başka bir yerden aşina olduğu kişiler değildi. Onları tanımadığını söyledi. Bunun üzerine adamlardan biri “Biz Gürcü’yüz, Gürcü mafyasıyız” dedi. İkinci adam sessizdi. Ne istediklerini sordu. Adam da berbat bir İngilizceyle “Konuştuklarına dikkat et” diye tehdit etti. Başol da “Yapmaya çalıştığınız şey yasal değil, suç” dedi. Adam da “Sadece sohbet ediyoruz” diye devam etti. Bunun üzerine Başol hızlıca oradan uzaklaştı.
Ertesi gün gözdağı taktiği forumda devam etti. Konuşması sırasında Gürcistanlı yetkililer, baskı kurmak için Başol’un arkasında oturdu. Bu tür platformlarda çok bilindik bir yöntem.
Ancak önceki gün yaşanan tehditkâr durum forum yetkilileriyle paylaşıldığı için bazı katılımcılar da Başol’a destek için etrafında oturdu. Hatta kendisine “Güvenliğinden endişe ediyorsan senin yerine metni biz okuyabiliriz” denildi.
Neyse tehditlere rağmen Başol konuşmasını yaptı, mesajını verdi. Konuşma metni ‘çatışmacı’ değildi, aksine Abhazya’daki insani duruma ve barışa odaklıydı.
Başol konuşmasında Abhazya........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Rachel Marsden