Ya büyüttüğünüz nefreti ne yapacaksınız?
Devlet büyükleri, aylardır yürüttükleri silahsızlandırma kampanyasını, Türklerin, Kürtlerin ve Arapların kardeşliğini ilan ederek taçlandırdılar. Görünüşte, ülke barışa doğru bir adım attı. Hatta on yıllardır seslendirdiğimiz ve bir zamanlar ilk heceleri bile “terörist” ilan edilmenize yetecek “Halkların kardeşliği” nidası devlet tarafından sahiplenmiş oldu. Fakat bu kardeşlik sözlerini, iktidardakilerin 1970’lerden beri yaptıkları ve şu anda sarf ettikleri diğer sözler ışığında ele alınca, başka bir resim çıkıyor ortaya.
Malum çevreler, en azından elli yıldır bir etnik temizlik kampanyası yürütüyorlar. Erdoğan AKP’si, bu temizlik konusunda bazı itirazları olan İslami hareketi de çoğunlukla devlete ve düzene eklemledi.
Bu temizlik, memleketin her köşesinde o kadar derin bir nefret yarattı ki, yıllardır biriken tüm kanıtlara rağmen, her yangın olayında ilk başta Kürtler suçlanıyor. Oysa (tek değil ama) en büyük fail, her türlü sorumluluğu ve bedeli kamunun sırtına yükleyen enerji şirketleri.
İktidar yetkilileri bir süre bekleyip söylentileri yalanladıktan sonra bile, iktidar trolleri sosyal medyada Kürt düşmanlığı körüklemeye devam ediyor.
Nefret, gündelik hayatımızda da bin bir şekilde çıkıyor karşımıza. Örneğin…........
© Evrensel
