menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Anayasa tartışmaları üzerine

32 45
30.05.2025

Yeni gündemimiz anayasa tartışmaları olacak gibi. Zira Erdoğan geçen gün şu açıklamayı yaptı: “Türk siyasetinin rüştünü ispat etmesine de vesile olacak yeni anayasayı, evrensel ölçüleri yansıtan eksiksiz bir hürriyetler listesi olarak aziz milletimizin ve demokrasimizin envanterine katmakta kararlıyız. Dün itibarıyla 10 hukukçu arkadaşımı görevlendirdim. Ve şimdi bu hukukçu arkadaşlarımız çalışmaya başlayacaklar.” Evet işte anayasa yapmak bu kadar kolay! Sanki Saray’da bir davet var ve on aşçı yemekleri yapmakla görevlendirilmiş kıvamında bir anayasa açıklaması. Yeni anayasa için bir de gerekçe var: “Yapılan değişikliklerle, ayıplarından geniş ölçüde arındırılan 1982 Anayasası, maalesef hâlâ darbe döneminin tortularını taşıyor. Yeni ve sivil bir anayasa, bu tortulardan ebeden temizlenme, üzerimizdeki ölü toprağını tamamen atma imkanını bizlere sunacaktır.”

Anayasalar biçimsel olarak hukuksal metinlerdir. Anayasanın hukuksal kısmını, hukuk içindeki anlamını anayasa hukukçularına bırakalım ve anayasaların politik yanlarına biraz yakından bakalım. Bu ülkede çeşitli tarihlerde anayasalar yapıldı. 1921 Anayasası devletin kurucu anayasası sayılır. Başarıyla verilmiş bir kurtuluş savaşının hemen ertesinde yapıldı. 1924 Anayası, devleti yönetenlerce yetersiz bulunarak yapıldı. 1960 darbesinin ardından yeni anayasa yapıldı. 1980 darbesinin ardından da bugünkü anayasa yapıldı. Bu anayasalar çeşitli tarihlerde değişikliklere uğradılar. Bugün, epeyce değişikliğe uğramasına rağmen 12 Eylül askeri faşist darbesinin ürünü olan 82 Anayası temel hükümleri ile yürürlükte.

Bütün bu anayasaların yapılış tarihlerine ve tarihlerdeki sosyal ve tarihsel gerçeklere bakıldığında görülen şudur: Anayasalar........

© Evrensel