#Kayboluyoruz
Dün öğle vakti sıkılgan güneş kendini göstermeye başlayınca koltuğuma kuruldum ve battaniyemin üzerine bilgisayarımı yerleştirip bir Word dosyası açtım. O sırada telefonum titredi ve Instagram "Yeni bir bildirimin var!" dedi. Harika. Bildirimi açmaya üşenip telefonu yerine iterken yeniden titredi. Bu seferki Netflix’in hatırlatma bildirimiydi. Onu da göz ucuyla savuşturdum ve makalemin başlığını yazmaya başladım. Saniyeler içinde kahve makinasının sesi geldi ve daha fazla kahveye ihtiyacım olacağını hesaplayarak yerimden kalktım. İşte bir fincan kahveyle yeniden yerimdeydim. Derin bir nefes aldım ve "Tamam, hadi bitirelim şu yazıyı," dedim. Konsantrasyonumu bozan, yeni bir e-postanın geldiğini haber veren bir ding sesi gelmeden önce söylemiştim bunu. Beklediğim bir e-posta vardı, ne olduğuna bir bakayım, sonra yazmaya geri dönerim…Beklenen e-posta gelmişken cevap yazmamak olmazdı. Derken başka bir iş eklendi. Ve birkaç saat böyle devam etti.
Nihayet yazıyı bitirdim, sonuçta şu anda okuyorsunuz, fakat tam bir mücadeleydi. Bu tür olaylar bana korkutucu bir soru sordurmaya başladı: Odaklanma yeteneğimi mi kaybediyorum?
Geçenlerde "Hiç tek seferde bir şey yapıyor muyum?" diye düşündüm. Son zamanlardaki rutinlerimi dürüstçe değerlendirmek gerekirse bir sorun olduğu kaçınılmazdı. Dizi/film, Youtube izlerken sık sık durdurup........
© Eurovizyon
