Güneş doğmasa bile sen kendi ışığını yak…
Hayatın akışında her günümüz aynı parlaklıkla başlamıyor. Kimi sabahlar güneş penceremizden içeriye coşkuyla süzülürken kimi zaman da bulutlar gökyüzünü kaplıyor. İşte tam da bu anlarda bize düşen en önemli görev, kendi içsel ışığımızı yakabilmek.
İçsel ışık; umut, motivasyon, anlam ve içsel güçle birleştiğinde yaşamın karanlık anlarını aydınlatan en değerli enerji kaynağıdır. Peki, bu ışığı nasıl güçlendiririz?
Psikoloji literatüründe “içsel motivasyon” kavramı, bireyin kendi değerlerinden ve tutkularından aldığı enerji olarak tanımlanır. Edward Deci ve Richard Ryan’ın Öz Belirleme Teorisi (Self-Determination Theory, 1985) araştırmaları, insanların içsel motivasyonlarını beslediklerinde daha uzun vadeli başarıya ulaştıklarını göstermektedir.
Ayrıca nörobilim alanında yapılan çalışmalarda, umut ve iyimserlikle ilişkili düşüncelerin beyinde dopamin salgısını artırdığı bulunmuştur (Snyder, 2002). Dopamin, sadece “mutluluk hormonu” değil, aynı zamanda öğrenme ve hedefe ulaşma süreçlerinde kritik rol oynayan bir nörotransmiterdir. Yani içsel ışığımızı yaktığımızda, beynimiz başarıya doğru bir kimyasal yakıt üretir.
Her birey hayatında farklı türde karanlık dönemlerden geçer: iş hayatında belirsizlikler, kişisel yaşamda kayıplar, toplumsal krizler... Dünya Sağlık Örgütü’nün 2023 raporuna göre, yetişkinlerin C’ü son bir yıl içinde en az bir kez “geleceğe dair karamsarlık” yaşamış.
Burada kritik nokta şudur: Biz karanlık anları kontrol edemeyiz, fakat o anlarda nasıl tepki........
© Eurovizyon
