İşte Boraltan faciasının resmi ve canlı belgeleri
Yer TBMM, tarih 18 Ağustos 1951.
Demokrat Parti hükümetinin Adalet Bakanı Rükneddin Nasuhioğlu, Meclis kürsüsünden açıklıyordu:
“237 Sovyet askeri mültecisinden 195’i ilk parti olarak 6 Ağustos 1945 tarihinde Tıhmız kapısından Sovyetlere iade edilmiştir.”
Neler oluyordu?
Dünyayı kasıp kavuran 2. Dünya Savaşı’nın bitiminde Nazilerle işbirliği yaptıkları gerekçesiyle Sovyet vatandaşı Kırımlı ve Azerbaycanlı mülteciler bize sığınmıştı. Mülteciler Yozgat kampında toplandı. Akıbetlerini bekliyorlardı korkudan titreyerek. Lakin Çankaya Köşkü’nde oturan sözde Türkçü zatın demeci onları derinden sarsmıştı:
“Misak-ı Milli hudutları dışında Türk unsuru kabul etmiyoruz!”
Peki ne anlama geliyordu bu söz? Yoksa “Yurtta sulh, cihanda sulh”un Çankaya’daki zatın kafasındaki anlamı, ‘Türkiye’de yaşayan herkes Türktür, dışındakilerin canı cehenneme!’ gibi tasfiyeci bir denklem miydi?
Stalin Türkiye’ye mültecilerin teslimi için baskı yapıyordu. Hem Çankaya onların ‘Türk’ olmadıklarını ilan etmemiş miydi?
Nitekim karar gecikmeden çıktı: Asker, kadın, yaşlı, genç, çoluk çocuk yüzlerce Azeri mülteci parti parti Boraltan köprüsünden geçirilip Kızılordu güçlerine teslim edildi.
Başka bir partinin teslim edildiği o ânı Karslı gazeteci Temraz Kesemenli şöyle anlatmış:
“146 kişiyi zamanın hükümeti hiç çekinmeden trenlere doldurarak Boraltan sınırından........
© Ensonhaber
