menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

"Duvarın Ardında Kalan Adam: Salih Usta"

13 0
14.05.2025

Adımı aldığım dedem, Salih Usta...

Adı köylerde hâlâ bir duvar gibi sağlam, bir harç gibi iz bırakır.

Yalnızca taşla, kerpiçle değil; sözüyle, sözüne kattığı mertlikle de ev inşa eden bir adamdı o. Herkes duvar örerdi, ama o önce vicdanını örer, sonra taşını koyardı.

Köy köy dolaşır, yıkık dökük evleri onarırmış. Ama en çok da yıkık gönülleri.

"Duvar sağlam olsun, ama temel dürüstlükten olsun," dermiş.

Hiçbir işini eğri yapmamış. Terazisi şaşmamış. Helal lokmayı, alnındaki terle yoğurmuş bir emek ustasıymış o.

Sülaleden sık sık duyarım:

“Adı konana çekmiş bu çocuk,” derler bana.

Gururlanırım. Ama aynı zamanda omzumda dedemden kalma görünmez bir sorumluluğun ağırlığını da hissederim. Çünkü bu topraklarda bazı isimler sadece harf değildir; mirastır, imtihandır, vasiyettir.

Dedemle ilgili belleğimde kalan tek sahne...

Kılıçlı Köprüsü’nün üzerinden geçen zamanın içinden süzülüp gelen bir fotoğraf.

Halamların fıstık yeşili duvarına asılmıştı.

Mavi ve siyah örgülü bir çerçevenin içindeydi.

Fotoğrafta, başında şapkayı andırır bir başlık, elinde orakla buğday biçerken görünüyordu dedem.

Yanında oğulları: Rıza, Mustafa, Yüksel ve küçük Ergül…

Zamanla renklendirilmişti fotoğraf ama içinde saklı emek, asla solmamıştı.

Oğulları da dedem gibi duvar örmedi belki ama dürüstlükle yaşadılar.

Dedem her tuğlayı koyarken bir öğüt bırakmış........

© Enpolitik