FELSEFE YOLCULUĞUM: TARİH Mİ, EYLEM Mİ?
Çorum Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ile tanışmam 2019 yılına dayanır. Girdiğim bir sınavda gözetmen olarak görev yapan Aygün Akyol hocamın davetiyle, o dönem Mimarsinan Mahallesi’nde bulunan İlahiyat Fakültesi’nde Prof. Dr. Mevlüt Uyanık ile tanışma fırsatı buldum. Bir sohbet sonrasında beni derslerine ve okumalarına davet etti; sonradan anladım ki o sohbet bir tür sınav niteliğindeymiş. Allah’a şükür ki o sınavı geçtim ve o tarihten sonra Uyanık hocayla ilişkimiz ilerlemeye devam etti.
Bir süre sonra öğretmenlik yapmak üzere Ankara’ya taşındım ve felsefe öğretmeni olarak çalıştım. 2024 yılında tekrar Çorum’a döndüm; hocamla görüşmelerimiz sürdü ve derslerine katıldım. Uyanık hocam bir gün, “Artık bu şekilde olmaz; resmi olarak yüksek lisans programına başla” diyerek beni teşvik etti. “Master programında hem daha sistematik ve metodolojik çalışırsın hem de metin üretmeye başlarsın” dedi. Bunun üzerine sınavlara hazırlanmaya başladım ve yüksek lisans programını kazandım. 2024–2025 öğretim yılının ikinci döneminde master programına resmen başladım.
Başlangıçta kaygılarım olmadı desek yalan olur: “Yapabilir miyim? Başarabilir miyim?” soruları zihnimi meşgul etti. Batı felsefesi eğitimi almış olmam, İslam felsefesi ve Türk felsefesi sahalarında yeterli hazırbulunuşluğa sahip olduğum anlamına gelmiyordu. Bu belirsizlikleri hocama aktarınca, bana “Önemli olan yolda olmaktır; sen başla, devamı gelir” dedi. Bu yaklaşım hem cesaret vericiydi hem de sorumluluk yükleyiciydi; ben de çalışmaya başladım.
Beni bu alana bağlayan temel etkenler dil felsefesi ve mantık üzerine olan okumalarım, ilgim ve ısrarımdı. Hocamın bana ilk verdiği eserlerden biri Farabi’nin İlimlerin Sayımı oldu; bu, doğru yerde olduğumu tekrar hissettirdi. Çünkü her şeyin bir noktada dilsel, anlamsal ve mantıksal problemler içerdiği; bu problemlerin doğru anlaşılması için tutarlı, anlamlı ve bütüncül bir okuma-yazma becerisinin gerekli olduğu fikri zihnimi meşgul ediyordu.
Kendi dilim, değerlerim ve kültürüm üzerinden dünyayı anlamadan oluşturulacak bir dünya görüşünün, başkasının tasavvuru ve onun “Türkiye bayii”lerinden biri olmakla sonuçlanacağını düşünüyordum. Bu yüzden kendi epistemik ve kavramsal çerçevemi kurma ihtiyacım güçlendi. Aramızda “Çorum Mektebi” dediğimiz yüksek lisans ve doktora derslerini alan arkadaşlarla İslam felsefesi klasik metinlerinin analizini yaparak içinde yaşadığımız soru ve sorunlara dair ne söyleyebilir üzerine fikir müzakerelerini artırdık. Yoğun olarak Batı felsefesi klasiklerini okuyan biri olarak içinde yetiştiğim toprağın yurt edinilmesinde Farabi ile başlayan okumalarım, Yusuf Has Hacip ve........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein