menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

KUR’AN’DA ÜMMET

11 0
wednesday

Ümmet, Kur’an’da hem toplum hem de birey için kullanılır ve 60 küsur ayette geçer. En genel anlamıyla “topluluk” demektir. Bu topluluk insan, din ve hayvan topluluğu olabilir. Hz İbrahim için “tek başına ümmetti” denir (Nahl 16:120).” ve “Milleti İbrahim” diye de geçer, “Ümmeti İbrahim” diye geçmez.

“Ümmet” kelimesi Kur’an’da sıradan bir isim olarak kullanılır. Hatta özel isim bile değil, cins isim…

Ayrıca “Ümmet” ifadesi Kur’an’da hayvanlar ve kuşlar için de kullanılır:
“Oysa yeryüzünde yürüyen hiçbir hayvan ve iki kanadıyla uçan hiçbir varlık türü yoktur ki, sizin gibi bir ümmet olmasın (Enam 6:38).”

ALLAH RESULÜNDE ÜMMET VE ÜMMETÇİLİK

Sevgili Nebimiz günümüzdeki “ümmet” kavramını kullanmadı, hele “ümmetçiliği” hiç kullanmadı. Muhataplarına da hiç “Ümmet” diye hitap etmedi. Eğer kullansaydı bugünkü ümmet arasında ümmet kavgası çıkmazdı. Şiatı Ali ve Şiatı Osman (Ali ve Osman taraftarı) daha onlar sağ iken böyle söylenmezdi. Muhammed Nebi, “Ümmeti Muhammed” deseydi, Ali ve Osman için de bu kavram kullanılırdı.

Nitekim Hac esnasında kalabalığa karşı “ümmetim” ifadesini kullanabilirdi, kullanmadı. Veda Haccı esnasında “Ey insanlar” diye hitap etti.

Ümmet tarzı bir düzen, henüz birinci yılda tutmamış ve ayrışma yaşanmıştır. Müslümanlar da tarihin hiçbir döneminde ümmet çatısı altında birleşememiştir.

HADİSLERDE ÜMMET

Uydurulmuş Hadisler de sanki ümmetin bütünlüğünü değil de ayrılmasını anlatır gibidir: “Benim ümmetim 73 fırkaya ayrılacak, bunun 72’si dalalette olacak, biri kurtulacaktır.” Sonradan buna “Fırkayı Naciye, Kurtulmuş Fırka” denecektir; 73 fırkaya ayrılmış bir ümmet…

Bir meşhur hadis daha: “Benim ümmetimin ihtilafı rahmettir.” Paradoks var gibi sanki.

Bu uydurma hadislerden “Ümmet” deyince “dağılma parçalanma ve fırkalaşma” anlaşılıyor.

Ümmetçilik bugünkü uygulamasıyla modern bir kavram. Pür siyasi bir kavram olarak Fransız ihtilalinden sonra kullanılmaya başlandı.
Günümüzde ise dini istismar eden bir olgu olarak yaşamaktadır.

Ensar ve Muhacir kavramları da ırkçılık olarak kullanıldı. Orada da ümmetçilik yoktu.

Ümmetçilik; aslında olmayan bir şey önce idealleştiriliyor, sonra kutsanıyor, sonra dokunulmaz kılınıyor ve sonra da din haline getiriliyor.

EMEVÎ ÜMMETÇİLİĞİ

Emevîler, Arap olmayan Müslümanlara “Mevali” diyorlar, ümmet bile demiyorlar. Mesela Türkler mevalidir. Nitekim Arap olmayan Büyük İmam Ebu Hanif’e de mevali demişlerdir.

Ümmetçilik Hz. Muhammed'in değil, Emevîlerin Arap milliyetçiliği projesidir. Kurucu babası Muaviye'dir.

Bu yapıda Arap olmayan Müslümanlara yer yoktur, Arap olmayanlar zaten eşit Müslüman sayılmaz. Bu durumda ümmetçilik edebiyatıyla hayal aleminde gezmenin anlamı yoktur.

ÜMMET İÇİN İNANÇ BİRLİĞİ ŞART MI? MEDİNE SÖZLEŞMESİ ÖRNEĞİ…

Hz. Muhammed'in Medine'de kurduğu siyasi yapı özlemiyle romantik ümmetçilik söylemleri yer yer dillendirilir ve bunun üzerinden Müslümanların birliği hayal edilir. Medine'deki siyasi yapıya göre Yahudiler de ümmet çatısı içindeydi. Yani ümmet din eksenli yapı değildi.

Ümmete bu kadar büyük bir anlam yüklemenin bir lüzumu var mı?

Medine sözleşmesine bakın. Medine’nin korunması için Yahudilerle anlaşma yapılmış, “düşmana karşı birleşelim ve hepimizin adına ümmet diyelim” denmiş. Yahudilerle Müslümanları aynı ümmetten sayılmış. Yani ümmet içine Yahudiler de girmiş.

Şöyle diyebilir miyiz: “Medine tam bir ortak çıkar ümmetiydi.”

COĞRAFYA BİRLİĞİ VE ÜMMET

Bir coğrafyada bulunmak ortak çıkarlar için inançları farklı olsa da........

© Enpolitik