MEB “1. Uluslararası Eğitim Kongresi" Ankara’da yapıldı…
Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin kuramsal temelleri, uygulama boyutu ve küresel uyumunun çok yönlü ele alınacağı "1. Uluslararası Eğitim Kongresi",
MEB Ortaöğretim Genel Müdürlüğü ile Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü işbirliğiyle düzenlendi ve Atatürk Kültür, 3-4 Haziran 2025 tarihlerinde Atatürk Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'nda gerçekleştirildi.
Bakan Tekin, yaptığı konuşmada, “akademik toplantıların açılış törenlerinde politize olmayan ve akademisyenlere teşekkür içerikli konuşmalar yapmaya özen gösterdiğini” vurgulayarak, kongre kapsamında bildiri yazan ve değerlendiren Bilim Kuruluna, bakanlıktaki ilgili Genel Müdürlüklere ve etkinlikte emeği geçenlere teşekkür etti. (Bu zaten olması gerekendi…) Siyasetten ya da bürokrasiden gelen idarecilerle akademiden gelen idarecilerin farkına değinerek; "Eleştiriyi bir zenginlik olarak görürüz, değerlendirmeyi, izlemeyi, analiz yapmayı biz kendi politikalarımızı hayata geçirmek ve devamlılığını sağlamak açısından önemli görürüz. O yüzden ben bugün burada ifade edilecek her şeyi kendi adıma çok değerli bulduğumu ifade etmek istiyorum. Hepsinden yararlanacağız."
Bakan Tekin, göreve başladıkları hafta "Öğretmenler Odası" etkinliklerini hayata geçirdiklerini, temel eğitim ve ortaöğretim düzeyinde öğrencilerle de çeşitli konularda görüş alışverişinde bulunduklarını anımsattı; "Görüş alışverişlerini her düzeyde devam ettirmeye çaba sarf ediyoruz. Bugün burada modelle ilgili yapılan akademik değerlendirmeler bizim için ufuk açıcı olacak. Yapılan işlerin iyi ve bilimsel bir değerlendirmesini almış olacağız. 2014 yılı Kasım ayında biz bir kongre yaptık, Birinci Eğitim Felsefesi Kongresi. Bugün Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli diye hayata geçirdiğimiz sürecin başlangıç noktası orası. Eğitim Felsefesi Kongresi başlığını verme sebebimiz şuydu; dünyada eğitimde, felsefi anlamda, metodolojik anlamda yapılan değişiklikleri görmek ve bizim kendi eğitim felsefemizi ve metodolojimizi bir analize tabi tutmak adına bir başlangıç noktasıydı bizim açımızdan. Ardından sayısını hatırlayamadığım çalıştaylar, toplantılar, organizasyonlar yaptık ve bir dönüşüm sürecini başlatmış olduk. Bugün aslında bu dönüşüm sürecinde başka bir başlangıcın, yani uygulamaya yönelik başlangıcın en azından ilk yılını değerlendirmek üzere buradayız. Dolayısıyla belki birinci ifadesini ikinci diye düzeltebiliriz ama birinci olmasının da başka bir anlamı var. Biz, yaklaşık 10 yıl önce bu süreci zaten başlatmıştık, bu benim açımdan önemli. Bakanlıklarda genellikle AR-GE birimi olmadığı için, yapılan faaliyetlerin bilimsel........
© Enpolitik
