menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Türk Sanat Müziği nasıl kayboldu?” yazısı üzerine…(1)

10 0
wednesday

Zaman zaman; “Türk müziği unutuldu… Türk Müziği artık dinlenmiyor… Türk Müziği üretilmiyor…Türk Müziğinde artık adam gibi şarkıcı çıkmıyor…Türk Müziğinde eski besteler yapılmıyor…” vb. yazılar yayımlanıyor. Ki aslı astarı yok. Bizler de açıklamaya çalışıyoruz.

Ülkemizde her il ve ilçede TSM, THM Toplulukları/Koroları konserler veriyor. İstanbul Türk Müziği Festivali 32. Yılına giriyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı TSM/THM Koroları/Toplulukları ülkeyi dolaşıyor. TSM/THM Toplulukları Bakanlık Kültür Yolu Festivali’nde yer alıyor. 53 Konservatuvar da TSM/THM eğitimi yapılıyor. TRT Radyolarında yüzlerce solistlerimiz var. TRT Müzik TSM/THM programları ilgiyle izleniyor. Beste ve Ses yarışmaları hız kesmiyor. Özel kuruluşların orkestraları konserler veriyor.

Bunlar az şey mi? Demek ki TSM ve THM alanı yaşayan, canlı bir organizma.

En son bir haber medyada paylaşıldı: “Cumhurbaşkanlığı tarafından geleneksel Türk müziğini yaşatmak ve geleceğin müzisyenlerini yetiştirmek amacıyla geçen yıl çalışmalarına başlanan Cumhurbaşkanlığı Çocuk Orkestrası ve Korosu, yaklaşık 1000 aday arasında yapılan yetenek taramaları sonucu 250 çocuğun seçilmesiyle ekim ayında kuruldu. Çocuklar, enstrüman bazında oluşturulan keman, bağlama, ud, klarnet, kemençe, kanun, ney, ritim, yan flüt, piyano, gitar, çello, kontrbas sınıflarıyla geçen yıl kasım ayında eğitimlere başladı. Öğrenciler, her hafta sonu 2 tam gün Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Klasik Müzik ve Popüler Müzik eğitimi aldı. Bu haber bile TSM/THM’nin kaybolmadığını, unutulmadığını ispat etmektedir.

Gökhan Aya’nın aşağıdaki linkteki, aynı fikirde olmadığımız yazısını analizlerimle yazmak istiyorum.

https://fikirturu.com/kultur-sanat/turk-sanat-muzigi-nasil-kayboldu-bugun/

AYA: “Gündelik hayatın hengâmesi içinde fark etmeden yitirdiğimiz Kültürel değerler arasında, bir zamanlar dilimizden düşmeyen Türk Sanat Müziği belki de en sarsıcı örnek. Bir dönemin ortak belleğini taşıyan o eserler şimdi neden sessizliğe gömüldü? Bu yazı ister istemez belli bir yaşı aşmış bir kitleye hitap ediyor olacak. Konumuzun doğası gereği bu kaçınılmaz çünkü sanat müziğimizin yeri göğü inlettiği günleri artık sadece onlar hatırlıyor. Tabii ki mevzu bahis müzik tarzı belki tamamen ölmedi; halen daha konservatuarda talebeleri yetişiyor, profesyonelliğe ulaşmış sanatçıları kayıtlar yapıyor, konserler veriyor, ama Batıdaki karşılığından çok uzak olmayan bir şekilde sanki yeraltına inmiş, alternatif bir müzik misali bu yaşantısını sürdürüyor. Oysa yazarınızın çocukluğu, hatta ilk gençliğinde bile, zaman içinde değişik adaptasyon ve başkalaşımlara uğramış olsa bile, halen daha ülke çapında geçer akçe bir tarzdı. Derken… Adeta aniden denebilecek bir kültürel oldu-bitti sonrası… Puf! Sanki yok oldu.”

AY: TSM/THM asla yitirilen değerlerimizden değildir. O eserler/besteler, günümüzde bile aynı heyecan ve şevkle okunmakta, dinlenmektedir. TSM/THM belirli bir yaşı aşmış kişilere hitap etmiyor. Ve asla yeraltına inmedi, alternatif bir müzik gibi yaşamını sürdürmüyor. STK Korolarına bakılabilir. STK Çocuk Korolarına bakılabilir. “Puf!Yok oldu” yanlış bir tanım olmuş…

AYA: Yolda yürürken karşınıza çıkan bir ağacın gövdesine sarsıkça yerleştirilmiş ve uçları rahat koparılsın diye aralarına parça parça makas atılmış telefon numaralarının da olduğu kayıp ilanlarından birini mi versek acaba? Türk Sanat Müziğimiz kayıptır. Bulan insanlık namına şu numaradan lütfen bize ulaşsın! Böyle bir çağrıya yanıt vermek isteyecek, dolayısıyla bu müziğin, özellikle de popülerliğinin nereye kaybolduğunu öğrenmek isteyecek kişinin yolu istese de istemese de müzik tarihinden ve sosyolojiden geçmek durumunda. Çünkü bu........

© Enpolitik