Stratejik hesaplaşma!
Son birkaç gündür kolluk kuvvetleri başta olmak üzere, devletin organlarını zora sokan ve toplumsal ayrışmayı körükleyen eylemlerin, bir stratejinin sonucu olduğu açıkça görünmektedir.
İmamoğlu’nun tutuklanma süreci ve Özgür Özel’in sokaklara çağrısı, yüzeyde spontane bir halk tepkisi gibi görünse de, arka planda belirli stratejilerle yoğrulmuş, planlı bir eylem dizisinin izlerini taşıyor. Bu noktada, Gezi olaylarına benzer bir dinamizmin ve özenle kurgulanmış organizasyonun izlerini görmek mümkün.
Gezi Parkı olayları, bir ‘ağaç’ bahane edilerek ani bir öfke patlaması olarak başlamış görünse de, aslında çeşitli aktörlerin organize bir biçimde kamuoyunu harekete geçirme çabalarının bir sonucu olarak ortaya çıktığı herkesin malumu. Bugün yaşanan gelişmelerde de, benzer taktikler dikkat çekiyor.
Koordinasyon ve zamanlama, halkın farklı kesimlerini aynı anda ve uyumlu bir şekilde harekete geçirme çabası, yaşanan tüm bu eylemlerin hem medya hem de sosyal platformlar üzerinden önceden hazırlanan mesajlarla desteklendiğini gösteriyor. Nitekim, Özgür Özel’in çağrısı, sanki toplumsal bir sarsıntıyı kışkırtmak üzere zamana yayılmış bir eylemin parçası olduğunu kanıtlar nitelikte.
Gezi olaylarında........
© Elips Haber
