menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Demokrasi adına tarihi bir karar üzerine

10 2
03.06.2025

2024 yerel seçimlerinde Esenyurt halkının T,67 oy oranıyla belediye başkanı seçtiği Prof. Dr. Ahmet Özer’in görevden alınması, yalnızca bir bireyin hak kaybı değil; Türkiye’nin demokratik rejiminin, anayasal düzeninin ve yerel özerklik anlayışının doğrudan test edildiği bir olay olarak tarihe geçti. Bu kapsamda, biz vekilleri olarak 1 Aralık 2024 tarihinde İstanbul 9. İdare Mahkemesi nezdinde açtığımız dava, artık yalnızca bir yürütmenin durdurulması talebi olmaktan çıkmış, sistemsel bir anomaliye karşı yapılan anayasal bir itiraza dönüşmüştür.

Ve bugün geldiğimiz noktada, 29 Mayıs 2025 tarihli ara kararla mahkemenin, Belediye Kanunu’nun 45/2 ve 46. maddelerinin Anayasa’ya aykırı olduğu kanaatine vararak Anayasa Mahkemesi’ne başvurması, bu itirazın haklılığını kurumsal düzeyde tescil etmiştir. Mahkemenin somut norm denetimi yoluna gitmesi, yalnızca bir hukuk tekniği değil; demokratik bir direnişin, özgürlükçü demokratik arayışının yargısal ifadesidir.

İstanbul 9. İdare Mahkemesi, normlar hiyerarşisine dair klasik bir denetim mekanizması işletmenin ötesine geçti. Kararında açıkça, görevden alınma işleminin Anayasa'nın 127. maddesinde belirtilen "görevle ilgili bir suç" şartını karşılamadığını vurguladı. Ayrıca, Belediye Kanunu’na 674 sayılı OHAL KHK’sı aracılığıyla eklenen ilgili hükümlerin, belirsiz ve muğlak kavramlara dayanarak seçme-seçilme hakkını keyfi biçimde sınırladığını ifade etti.

Özellikle 45/2. madde ile getirilen "terör suçu kapsamında yürütülen soruşturma" ifadesi, açık ve net olmayan içeriğiyle, Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesiyle, 13. maddesindeki ölçülülük ve belirlilik ilkesiyle ve en önemlisi 67. ve 127. maddelerinde düzenlenen........

© Elips Haber