Yetersizlik bir yazgı değil, plansızlığın sonucudur
Türkiye ekonomisi, gelişmekte olan bir ülke ekonomisi… Yani dışarıdan sıcak para ya da doğrudan yabancı yatırım girişi olmadığı sürece krizler kaçınılmaz hale geliyor. Bu krizlerin toplumsal yansıması da tek kelimeyle “yetersizlik”. Ne yazık ki bugün bu kavram, adeta bir yaşam tarzı haline gelmeye başladı.
Oysa bu ülke, coğrafyası ve imkânlarıyla yetersizliğe mahkûm değil. Sorun, plansız üretim ve önlenemeyen kamu israfı. Sınırlı kaynaklarımız var, ancak elimizdekileri bile doğru kullanamıyoruz.
Enflasyonla Mücadelede Palyatif Çözümler
Enflasyonla mücadele ederken iki yöntem vardır: Günlük çözümler ve kalıcı çözümler. Bizim yolumuz hep ilkinden yana. KKM örneğini hatırlayalım. Nebati döneminde devreye sokulmasa belki üç ay içinde çok sert bir devalüasyon yaşanacak ve kriz çok daha derinleşecekti. Hükümet bir bypass ameliyatı yapmak yerine, tıkalı damarların yarısını anjiyo ile açıp “yetmezlik” içinde yaşamayı tercih etti.
Bu süreçte faturayı sabit gelirliler ödedi. Dolaylı vergiler, cezalar, e-hacizler… Üstüne bir de göçmenlerin sosyal........
© Elips Haber
