Kurban ibadetine vergisel bakış
Yusuf Cihad DEMET
Vergi Müfettişi
İslam âleminin iki bayramından birisi olan Kurban Bayramı, şer’i mükellefler için vacip (veya sünnet) kabul edilen bir ibadet iken bu ibadetin yerine getirilmesinde rol oynayan vergi mükellefleri için ise ticari ve/veya zirai bir kazanç elde edilen faaliyet olmaktadır.
Vergi, hayatın her alanında olduğu gibi kurban bayramı sürecinde de gündeme gelmekte, kurban kesimi, taşıma, deri toplama, besicilik gibi faaliyetlerden elde edilen ticari ve/veya zirai kazançların elde edilmesi aşamasında da bir takım vergisel yükümlülükler ve dikkat edilecek hususlar karşımıza çıkmaktadır.
Yılda bir ihya edilen kurban ibadeti arifesinde, kazanç elde eden mükellefler için yerine getirilmesi zaruri vergisel yükümlülükleri ve bu konuya ilişkin verilmiş güncel özelgeleri hatırlatmakta fayda görmekteyiz.
Şimdiden tüm İslam âleminin bayramını tebrik ederiz.
Kurban Kesim Hizmeti Verilmesi
Bir derneğe ait ve depo olarak kullanılan iş yerinin, yılda sadece kurban bayramı günlerinde hem mükellefin kendisi tarafından beslenen hayvanların hem de dışarıdan gelen kişilerin kurbanlıklarının belli bir bedel karşılığında kurban kesme ve paylama hizmeti vermek için kiralanması, söz konusu kurban kesme ve paylama faaliyetinin yılda sadece kurban bayramı günlerinde yapılması sebebiyle gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilip edilmeyeceği hususunda verilen özelgede;
“Satın alınan hayvanların, besiciliğe ilişkin tesisler kurarak veya kiralayarak (ahır, ağıl ve benzerleri) yaklaşık 6 ay gibi bir süre ile bakıma ve besiye aldıktan sonra satılması halinde bu faaliyetin zirai faaliyet olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu faaliyetler sonucu istihsal olunan maddelerin de zirai ürün sayılması sebebiyle elde edilen zirai kazançların 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 54 üncü maddesinin A/23 üncü bendinde belirlenen işletme büyüklüğü ölçüsünü aşması halinde gerçek usulde; bu ölçünün altında kalması halinde ise anılan Kanunun 94 üncü maddesinin (11) numaralı bent hükümleri dikkate alınarak, tevkif suretiyle vergilendirilmesi gerektiği,”
“Satın alınan hayvanların bakıma ve besiye alınmadan veya söz konusu hayvanların (6 aydan kısa bir sürede) satışına kadar geçen sürede beslenmeleri zorunlu olduğundan bu sürede beslendikten sonra satılması halinde, söz konusu faaliyetin ticari faaliyet kapsamında (celeplik) sayılması ve elde edilen kazançların da 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilmesi gerektiği” şeklinde görüş verilmiştir. (Kastamonu Defterdarlığı’nın 06.12.2023 tarihli özelgesi)
[GVK 54. Madde; “Zirai kazancın gerçek usulde tespiti bakımından bir takvim yılı içinde dikkate alınacak ölçüler şunlardır:........
© Ekonomim
