Ben suçluyum
Doğruluğunu kontrol etmediğim bir haber dikkatimi çekti; Z kuşağı üniversiteye gittiği için pişmanmış. Hiç şaşırmadım, aksi olsa şaşardım; boşlukta, çaresiz ve umutsuz...
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), 600 bin kamu çalışanını ilgilendiren toplu sözleşme görüşmeleri sürecinde anlaşma sağlanamaması üzerine kamuya ait yaklaşık 500 kurumda greve gitme kararı aldı. Yaşanan öfkeyi, ailelerin belirsizliği, anlaşmaya varılsa da o çalışanlarda kalan tatsız tortuyu düşünemiyorum.
ABD’de yaşayan misafirimle buradayken en sevdiği aktivite olan semt pazarına gittik. Jest yapmak istedi, kuruyemiş alışverişini o ödeyecek. Israr etti. Cebinden kaymak 200’lük banknotlardan 1000 TL çıkardı. Başka alışveriş hayalleri de var, belli. Aldıklarımız daha öncekilerle kıyaslandığında az olmasına karşın, tutar nakit sermayesinin neredeyse 3 katına eş değerdi. Utandı, sıkıldı. “Kader utansın”ın tercümesi ömür törpüsü; şakaya vurdum; alışverişi toparladık, döndük.
Rusya’nın Kamçatka Yarımadası açıklarında kaydedilen 8.8 büyüklüğünde deprem Japonya ve ABD’yi etkiledi; 3–4 metreyi bulan tsunami dalgaları gemileri yerinden söküp açık denize sürükledi; balıkçılık tesisleri suyla kaplandı, yaklaşık 2 bin kişi yüksek bölgelere tahliye edildi ve olağanüstü hal ilan edildi, ölen yok. Utanarak; “iyi ki bizde olmadı” diye geçirdim içimden sanki o insancıklara yazık değil… biliyorum ki, tsunami alarmı verecek olanlar dahil topyekün yok olmuştuk. Anında internet kesilirdi. Böylece deprem bizi yıkamazdı…
Bu yaz kaç orman yangını olduğunu bilmiyorum, ölen gönüllüler ve itfaiyeciler ile hiçbir zaman öğrenemeyeceğimiz telef olan hayvan ve bitki örtüsü miktarı ile ormanları kasten yakan “cani” sayısını okumak… artık dudak uçuklatmıyor,........
© Ekonomim
