menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

En kötüsü Pollyanna kadar çaresiz olmak…

7 0
06.01.2025

Pollyanna’nın hikâyesi meşhurdur. Babası ölünce suratsız teyzesinin yanında yaşamak durumunda kalan şirin, sevimli küçük kız... Bu sevimli kızımız üzücü her olayın olumlu bir yanını bulur, “mutluluk oyunu” oynardı. Pollyanna, yıllarca oyuncak bebek isteyip babasının kafasını şişirir.

İçinde oyuncak bebek olduğunu düşündükleri yardım sandığını açtıklarında “koltuk değnekleri” ile karşılaşırlar. Bu durum karşısında Pollyanna çok üzülür ve ağlamaya başlar. Babası; “koltuk değneklerine ihtiyacı olmadığı için sevinmesi” gerektiğini söyleyerek rahatlatır ve üzülmesini önler.

Böylece “mutluluk oyunu” keşfedilmiş olur. Bu sevimli kız, başarısı ve inancı sayesinde etrafındaki herkese bu oyunu öğretir ve onların da hayatlarına mutluluk katar. Kitap çok ilgi görünce yazarı Eleanor H. Porter, “Pollyanna evleniyor” diye başka bir kitap yazar. Pollyanna çoluk çocuğa karışır.

Çalışıyorsa, iş hayatından ve evdeki işlerden mutluluk oyununa vakti kalıyor mudur acaba? Düşünün; saat gecenin ikisi, Pollyanna’nın iki numaralı........

© Ekonomim